Herkese selam, sana hasret... Şaka şaka. Allah korusun hasret masret, neler diyorum ben?!??!?!
Dokuzuncu yazıya gelmiş olsam da kaçırmış olanlar için Ç.B.Y.'nin konseptini özetliyorum: İstek, dilek... Dilenci gibi isteklerimi yazıyorum. Normalde ay başında yazıyordum ama sırf uzun süredir yazı dizisini güncellemediğimi fark edince yazayım bari dedim. (Sonuncuyu mart ayı için yazmışım, ulaşmak için bu cümleye tık tık.) Bu Çaput Bağlama hem Ağustos 2019 hem de Eylül 2019 için olsun, uyar mı?
Uyar tabii, blog benim blogum. Ne dersem o.
Bu arada neden bu sıralar benim yazılarım az okunuyor? Yaz geldi de eğlenmekten okumaya vakit mi bulamıyorsunuz, anlamadım ki. Ne güzel kitap yorumluyorum, içimi döküyorum. Romantikli, rest çekmeli, entelektüel bir takım işler yapıyoruz şurada kendimizce... Hiç ilgi alaka yok arkadaş! İleride ünlü filan olunca "Bu kızın blogunu okuyordum, onu ben keşfettim sayılır." diye millete hava atma şansını kaybediyorsunuz bakın. Pişman olmanızı istemem. Okuyun ve okutun... Lütfen??????????????
Çaput Bağlama Yazısı
E ilk dileğim de elbette daha çok okunmak! Yüzsüz yüzsüz, sizden blogu kendi sosyal medya hesaplarınızda paylaşmanızı istesem çok mu ileri gitmiş olurum? (Eğer tanışıyor isek beni etiketlemeyin ama) Güzel bir destek kampanyası olur. Okunmalar iyice düştü. Burada kendi kendime eğlenen bir deliymişim gibi hissediyorum ya, vallahi!
İkinci dileğim... Aslında var ya hayatta istediğim her şeye sahibim. Bu yazıyı yazarken hep bu farkındalıkla dilek dilemek için kıvranıyorum. Ondan da genelde boş yapıyorum. (Boş yapmak... hiç sevmiyorum bu cümleyi.) Aaaa buldum! İkinci dileğim; tüm gereksiz muhabbetlerden, gereksiz oyunlardan, gereksiz insanlardan, gereksiz yarışlardan uzak kalabilmek. Kaliteli bir seçim oldu. Şu köşede kendimle gurur duyayım.
Bu ay (ağustostan bahsediyorum) sevdiğim birinin doğum günü. Onu kaliteli geçirmek istiyorum. Onun için de kaliteli olsun istiyorum. Ya o değil de, Allah öldürmediğini de aslan burcuyla terbiye ediyor. Bundan önce burçlara inanmazdım. Hep derdim ki "O zaman insanlar sırf aynı ayda doğdukları için aynı karaktere mi sahip? Yok yeaaaa." Artık inanıyorum. Aslan burcu effect :D
Yine bu ay (bu sefer eylülden bahsediyorum) tatile gidiyorum. Sağ salim dönmek de isteklerim arasında. Bu yaz üçüncü tatilim ama her evden uzaklaştığımda odama hüzünlü hüzünlü bakıp dönememe ihtimalini düşünüyorum. Döndüğümde her şeyin aynı kalmamış olma ihtimalini düşünüyorum... Manyak mıyım neyim? Hem gitmek isterim, hem de giderken üzülürüm. Terazi burcu effect diyelim buna da...
Benden fiziken uzaklaşacak yakınlarım da var. Onlar da gittikleri gibi geri gelsinler. Fiziken uzaklaşırken manen de aramıza mesafe koymasınlar.
Bloga yazmayı düşündüm üç beş yazı var. Onları da tam vaktinde sizinle buluşturmak istiyorum.
Kısa ve öz olmak gerekirse; bu iki ay boyunca, ennn az şu an olduğum kadar huzurlu, dolayısıyla da mutlu olmak istiyorum. Yeter. Bana yeter.
Güzel günlerin içine hapsolmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder