
Tezer Özlü'nün kaleminden çıkıp da beni etkilemeyen bir kelime dahi okumadım şu ana dek. Kalanlar da insanda güzel hisler uyandırırken, eleştirel bir bakış açısı kazandırıyor. Klasik bir Tezer Hanım kitabı anlayacağınız.
Kırklı yaşlarımda tam da onun durduğu yerde durmak istiyorum aslında. Bana edebiyatı sevdiren yazarlardan biri olmasının yanı sıra hayata bakışıyla örnek aldığım biri. Yaşanmışlıklarını, şairane ve gösterişten uzak bir üslupla okuyucuya çok iyi geçiriyor. Şiir okumayı sevmeyenler (ya da iyi şiirden anlamayanlar mı demeliyim?) bu kitaptan memnun kalır mı bilemeyeceğim.
Artık ben de eskisi kadar şiir okumadığım için bu kitap ruhuma eski alışkanlıklarımın verdiği hazzı yeniden tattırdı. Sessiz bir akşam, telefon kapalı, sadece masa lambasından yayılan loş bir ışık, elimde koca bir kupa çay ve şiirlerim... Hep bir romanla bir şiir kitabını aynı anda okuduğum ve gittiğim her yere götürdüğüm zamanlar... Galiba bu kış bunu yapmaya yeniden başlayacağım.
Anlatılmaz, okunur bir kitap Kalanlar. Tezer Hanım'ın sade dili her zaman olduğu gibi insanın içine işliyor. Onun düşüncelerini okuyor, zihnine bir yolculuk yapıyoruz adeta. Gerçi tüm kitaplarında bu böyle oluyor. Sizinle, Tezer Hanım arasında bir köprü oluşuyor sanki. Ah, keşke yaşasaydı da şöyle bir karşılıklı muhabbet etme şansım olsaydı kendisiyle.
Daha fazla söze gerek yok. Bu kitabı, kendi iç dünyasına dönmek isteyenlere, ayaklarındaki prangalardan kurtulamayan kaçaklara, sevdiği herkesten nefret edenlere ve yazmayı bir tutku haline getirenlere öneriyorum. Aşağıya alıntıları bıraktım.
Not: Bir sonraki kitap yazısını da hemen bugün paylaşacağım. Kitapları okuyup okuyup yazmaya üşendiğim için hep geç kalıyorum buralara :(
Sizde kalanların, sizi mutlu edebilmesi dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder