14 Şubat 2016 Pazar

Bir Gün


 Blogta bir köşesi olsun istediğim kitaplardan biri: Bir Gün. İki kez okumama rağmen gözüme çarptığı her an elime alıp bir kez daha göz gezdirdiğim, belki de en çok sevdiğim roman, hatta film.

  Bir Gün’le annemin elindeyken tanıştım. Sonra baktım annem baya sevdi, dedim ki açıp bir filmini izleyeyim. Filmi kapattığımda salya sümük ağlarken buldum kendimi. Böyle güzel bir olay örgüsünü ve aşk hikayesini sindire sindire okumak istedim, film biter bitmez kitaba sarıldım.
  
Kitap, iki ana karakter olan Dexter ve Emma’in 15 Temmuz 1988’deki üniversite mezuniyetinin ardından, birlikte eve gitmeleriyle başlıyor. İki genç insan tüm gece gelecekleri ve umutları hakkında uzunca bir konuşma yapıyor, bir bağ kuruyorlar: Dostluk.

 Kitap beni ilk sayfasından, son cümlesine kadar, her anıyla etkiledi. Ama en çok etkilendiğim nokta (dikkat spoi) Dexter’ın Emma’ya başka biriyle evleneceğini söylediği sayfalardı. Bir de (yine spoi) Emma öldükten sonra yazılmış olan birkaç bölüm…
 
İki insanın birbirlerini bulma, kaybetme, büyüme; kısacası “hayat” hikayelerini okuyoruz kitapta.
Olaylar çok gerçekçi. Neredeyse gerçek bir hikayeden esinlenerek yazıldığına inanabileceğim kadar gerçekçi hatta. Okurken insanın içine işliyor, sevdiği kişiyi kaybetme korkusuyla yüzleşiyor adeta son sayfalarda. Açıkçası ben her hücremde sözcük sözcük hissettim kitabın vermek istediği tüm duyguyu.

Emma kitap boyunca uzaktan uzaktan Dexter’a bir duygu besliyor (Sevgilisi olduğu zamanlarda bile bu belli.). Kendi halinde, büyük hayalleri olan genç Em, biz okudukça büyüyor, olgunlaşıyor ve bata çıka hayallerini gerçekleştiriyor aslında.
 
Dexter ise tam anlamıyla zengin züppe. İstediği her şeye sahip. İlerledikçe her ne kadar Emma ne kadar yukarı çıktıysa, Dex de bir o kadar dibe batmaya başlıyor. Işıltılı hayatının yerini, eski bir arkadaşının yanında çalışan bir işçinin
hayatı alıyor.

Em’in Dex’e hayranlığı ve Dex’in bu duruma kayıtsız kalması, buna rağmen her düştüğünde Emma’ya sarılması beni kıran bir başka nokta oldu. Dedim ya, biraz da sonunu bilerek okumaya başlamamdan olsa gerek baya duygusaldım kitabı okurken.

Elbette internette kötü yorumlar da mevcut. Ama benim en sevdiğim kitap sıralamamda ilk üçte Bir Gün. Hatta belki bir numara. Eğer sizi derinden etkileyecek bir aşk hikayesi arıyorsanız, bu kitabı okumamak büyük bir kayıp olur.
  
Birkaç kitap alıntısıyla sizi baş başa bırakıp, yazımı sonlandırmak istiyorum.

Bir kitabın baş kahramanları gibi hissedebileceğiniz mutlu bir sevgililer günü yaşamış olmanız dileğiyle...

      “”Seni kırkında hayal edebiliyorum,” dedi sesinde bir imayla. “Şu an gözümde          canlandırabiliyorum.” Genç adam gözlerini açmadan gülümsedi. “Devam et.””

      “İşin sırrı dedi kendi kendine, cesur ve atılgan olup bir fark yaratmakta. Bütün dünyayı değil,    sadece etrafını biraz değiştireceksin. Çift diploman, tutkun ve Smith Corana marka yeni elektrikli  daktilonla dışarı çık ve herhangi bir şey için çok çalış… Mesela sanatla hayatları değiştir. Çok  güzel şeyler yaz. Arkadaşlarına değer ver, ilkelerine sadık kal, tutkuyla ve dolu dolu yaşa. Yeni  şeyler dene. Sev ve sevil, eğer mümkünse. Dengeli beslen. Bunun gibi şeyler.”

 “”En önemli şeyin bir tür değişiklik yapmak olduğunu sanıyorum" dedi genç kız. "Bilirsin bir    şeyleri gerçekten değiştirmek."
 "Nasıl yani, dünyayı değiştirmek gibi mi?" 

 "Bütün dünyayı değil. Sadece kendi etrafını.””

““Konuşmaya ihtiyacım var; Biriyle değil, seninle.””

“"Gençken her şey mümkünmüş gibi görünüyordu. Şimdi imkânsız."

“...ama bir kez daha yazmakla okumanın farklı şeyler olduğunu keşfetmişti; okuduklarını emip sonra sıkıp yeniden çıkaramazdın.

“"Senden nefret etmiyorum ama sen yanarken benim elimde bir bardak su olsa, o suyu içerim."

“Çökmüş görünüyordu.Zayıf ve yorgundu;yüzü ona yakışmayan bir kirli sakalla gölgelenmişti ve bu ziyaretin beraberinde getirdiği felaket potansiyelini hatırladı.Ama Emma'yı görünce gülümsemeye başlamış,adımlarını hızlandırmıştı.

“"Sır olarak saklamak istediğin bir şey baştan hiç yapmaman gereken bir şeydir!"

“Bazen olağanüstü anların yaşandığının farkında olursun,bazen geçmişten yükselir.Belki insanlarda öyledir.


Filmin Fragmanı:







-Karamsarpollyana-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder