Harry benim kurgusal dünyada en sevdiğim polis karakteri olabilir. Ahmet Ümit okuyanlar bilir, bizim Komiser Nevzat'tan bile daha çok seviyorum kendisini. Zekası, arada bir yerin dibine batıp çıkması, yaptığı saçma hatalar... Bana çok gerçekçi geliyor. Yani okurken "Ulan böyle şey de sadece kitaplarda olur." demiyorum.
Bu sebepten de Jo Nesbo'yu kutlamak lazım. İnanılmaz derecede sürükleyici bir kalemi var.
Gelelim serinin üçüncü kitabının konusuna. Harry yine yaptığı bir hatadan dolayı, hataya sebep olanların suçu örtülsün diye mecburen terfi ettirilip istihbarat teşkilatında müfettiş oluyor. Sonra da kendini en son İkinci Dünya Savaşı zamanında kullanılan, ağır ve aşırı tehlikeli olan bir silahı araştırırken buluyor. Silah ülkeye yasa dışı yollardan sokulduğu için olaylar büyüyor da büyüyor.
Her zaman olduğu gibi kitabı bir Harry'nin yanından bir de anonim katilimizin yanından okuyoruz. Bu seride sevdiğim bir diğer özellik de bu. Size katilin gözünden de olaylara bakma şansı veriyor.
Daha önceki kitaplarda olduğu gibi Harry alkolik ve dibe vurmuş değil de, iş arkadaşı Ellen sayesinde spor yapan aklı başında biri olarak karşımızda. Serinin hepsini okuyamadım ama Harry'nin en iyi versiyonu bu kitaptı. İyi derken okuma zevki açısından söylemiyorum, ben onun alkolikken ve
Neyse ki kitabın ortalarında yine benim sevdiğim haline geri dönüyor. (biraz spoiler oldu pardon)
Ayrıca bu kitapta hayatının aşkı Rakel ile nasıl tanıştığına da açıklık getirilmiş. Sağ olsunlar seriyi karışık bir şekilde Türkçe'ye çevirdiklerinden hep Rakel'la hikayelerini merak ederdim. Bu kitaptan sonra tüm parçalar yerine oturdu. ( bir beşinci kitabı bir üçüncü kitabı, bir yedinci kitabı gibi saçma sapan düzende Türkçe çevirisi yapıldı maalesef)
Böyle güzel bir kitap serisini, sırf çeviri sırası adam gibi değil de karışık karışık yapılıyor diye tadını çıkararak okuyamadığım için biraz sinirliyim aslında. Mesela ilk kitap olan 1997 yılında yayımlanmış Yarasa'yı 2016'da, dördüncü kitap Nemesis'i 2013'te çevirmişler. Hayır kitaplar birbiriyle bağlantılı olmasa neyse diyeceğim. Lakin bağlantılı. Seriyi karışık okuyunca insanın aklında soru işaretleri oluşuyor.
Fakat iyi haber, neredeyse tamamı çevrilmiş şu anda serinin. Yani artık okumaya kronolojik sırada düzgünce başlayabilirsiniz. Ben de boş bir zamanımda sırf sıra sıra okuyup her şeyi daha da iyi anlayabilmek için en baştan başlayacağım. O kadar güzel ki kitaplar yüz kere okusam, sonunu bildiğim halde sıkılmam. (Birazcık Harry'e aşık olabilirim ergen kızlar gibi)
Bloga yazdığım diğer Harry Hole romanlarını da sıradaki cümlede isimleri üzerine bağlantı olarak ekliyorum: Kurtarıcı, Leopar.
Ve bu sene okuduğum kitapların listesini burada sonlandırıyorum. Diğer "Yaz Kitaplarım" yazılarına ulaşabilmek için yukarıda nereye tıklamanız gerektiğini söylememe gerek yok sanıyorum.
Herkesin işini düzgün yaptığı bir dünyada yaşayabilmek dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder