25 Eylül 2019 Çarşamba

Ben Senden Özür Beklerdim

İlgili resim25.09.19
"Sana ne demek isterdim biliyor musun, bu asla gönderemediğim. mesajımda? Yalanlarını öğrendiğimi. Birkaç gün geç de kalsam, öğrendiğimi haykırmak isterdim. Sadece üç gün geç kalmış bu haberi bir pazar sabahı, kafa dağıtmak için gittiğim yabancı bir evde aldığımı, ondan önceki gece de arkadaşlarım uyurken gece kalkıp bütün evi ağlayarak turladığımı, silemediğim mesajları yüzlerce kez okuyup ses kayıtlarını dinlerken uyuyakaldığımı belirtmeliyim. Sonra bir şok etkisi yarattı güneş. Meğer son bir yıl koca bir yalandan ibaretmiş. Meğer benim her şeye bu kadar mülayim yaklaşmama neden olan şey yalanmış. Hepsi olmasa da büyük bir kısmı yalanmış. Ben masum bir insana, sırf sen zararlı çıktın, bu duruma gelmene neden oldu diye kin tutmuşum. Aldatmak sadece başka birilerinin araya girmesi değildir. Aldatmak karşındakinin duygularını incitmektir. Bir kez daha incindim.
   Yine de hikayenin hepsini öğrenmek isterdim. Mantıklı bir açıklaması olmalı çünkü değil mi? Ne yazık ki ben gerçeklere nasıl ulaştığımı anlatamayacak kadar yorgun ve öfkeliyim. Ve söz verdim. Hiç tanımadığım, hayatım boyunca hiç görmediğim birine beni aydınlatması karşılığında elimdeki hiçbir delili sana sunmayacağıma söz verdim.
Aklım almıyor. Yaşadıklarımız aklıma geliyor, araba aklıma geliyor, mavi sandalyeler aklıma geliyor, manzaralar aklıma geliyor, parklar, sarılışlar, gülüşler, deniz, güller, filmler... Hepsi öğrendiğim şeyle gölgeleniyor.
Gerçekleşmesi imkansıza yakın bir ihtimal var seni yalancı çıkarmayan. O da benim bu dünya üzerindeki adaleti sorgulamama neden oluyor.
 Karışığım. Bana, geride düğüm düğüm olmuş bir yumak ip bıraktın sanki. Oturuyorum onu açmaya çalışıyorum. Ondan işe yarar bir şeyler yapmak, belki de bir atkı örmek istiyorum. Ama bir santimini bile kurtaramıyorum. Evirip çeviriyorum sadece. Sense çoktan örgü kazağını geçirmişsin sırtına. Ben geride kalan her şeyle, tek başıma uğraştığımla kalıyorum.
  Sinirliyim. Hiçbir şeyi ruhun duymuyor. Hiçbir şey seni bulmuyor. Belki de benim ışıklarım bangır bangır yanmış, alarm verirken; senin için günden güne solup can veriyor; bilemiyorum. Sadece yok olmuş olmam canımı yakıyor. Ya da ben devam edebilmek için çırpınıyorken senin hızlıca yol almana darılıyorum.
 Böyle büyük bir gerçekle nasıl yok olabiliyorum ben senin için? Yok, hayır. Sormayacağım bunu. Gerek yok. 

  Her şeye, her şeye öfkeliyim. Seninle ilgili her şeyden nefret ediyorum. Bunu nasıl başardın sevgilim? Yüzünü görsem, o önceden şefkatle öptüğüm yanaklarını tokatlayacağım. Yok, hayır. Bunu da yapmayacağım. Artık senin için attığım tek bir adıma bile yazık diyorum. Değmez.
 Herkes beni kutladı. Kurtuldun, senin adına en hayırlısı bu, çok mutluyuz... gibi gibi şeyler söylediler. Seni hiç bilmeyen bu insanların bile gözleri en başından beri seninle alakalı bu kadar açıkken, ben kendime nasıl yazık edebildim acaba? Nasıl kandım sana, nasıl bu kadar aptal olabildim?
 Yer değiştirme diye bir terim vardır fizikte. Araba döner dolaşır yine aynı yere gelir. Hesaplarken hiç hareket etmedi sayarız. Hiç yol almadı gibi 0 sayarız yer değiştirmeyi. Ben de başladığımız güne döndüm şimdi. Her şey gözümde 0 kaldı. Zaten aynı yerdeyim, fiziken değil fakat düşüncelerim aynı yerde. Her şeyi yeniden başlatan o mesajda ne düşünüyorsam seninle ilgili zihnimde yine aynı sözcükler var.
  Bir sabah uyanacağım ve o sözcükler de sus olacak. 

  Ben aileme, en yakın arkadaşlarıma rezil oldum sayende. O da ayrı bir kırgınlık. Onu da anlatmayacağım, o da bende kalacak. Zaten ne önemi var ki?

  Kendine iyi bak demiştin en son. Ben senden özür beklerdim.
" 


Umarım yazıya devam edecek kadar yüreklisindir. 



*****
30.08.19
"Hani uyanırsın da gözlerin hala kapalı olur ya... yarı uyku halinde sarhoş gibi hissedersin. Ben bu sabah seninle uyanmışım gibi hissettim. Gecesinde yarı aralı penceremizden hafifçe rüzgar eserken kocaman yatağımızda sarılıp uyuyakalmışız. Sonra günün ilk ışığıyla odamız yeniden aydınlanmış ama biz hala uyuyoruz. Tembel bi tatil sabahı. Öğlene kadar yatakta dururduk herhalde. Belki kahvaltımızı da yatakta yapardık. Telefonlarımızı hiç elimize almazdık. Böyle yazdıkça o kadar gerçek geliyor ki her şey... ne kadar huzurlu olurdu düşünsene. Yetişmemiz gereken bir yer yok. Yapmamız gereken bi iş yok. Saçma sapan alınganlıklar yok. Tamamen birbirimize aitiz. Sen benimsin ben de senin. 
 İşte bugün böyle bi hayalle uyandım. Ayrıca rüyamda da seni gördüm. Birlikte kampa gidiyorduk ama çadırımızı tam kurmuşken uçup gidiyordu. O mavili sevdiğim gömleğini gitmiştin 
  Ne hissediyorsam seninle paylaşmak istedim :) bugün öğlene kadar uyursun diye tahmin ettiğimden uyanınca okursun. Uyuyan gözlerinden, kırmızı yanaklarından, beni hep sana çeken dudaklarından öpüyorum sevgilim. "
  
*****
16.04.19
Sana ne zamandır gece atıp da sabah gördüğün uzuuuun mesajlarımdan atmamışım onu fark ettim :) sanıyorum bu sen askerdeyken okuyacağın son uzun mesaj olacak. Sekiz gün sonra yeniden yanımda olduğunda, ellerini tutup gülümserken gözlerinin içine bakarak, hiçbir şey söylemeden sana sevgimi anlatabileceğim. Sımsıkı sarılacağız sonra birbirimize. Umuyorum ki o an tüm acabalarımız kaybolacak. Birbirimizi öpeceğiz tutkuyla, şefkatle. Yine yanımda olacaksın ve kalp atışını, nefes alıp verişini, ellerinin sıcaklığını hissedebileceğim. Şu an hepsi bir hayal gibi geliyor ama biliyorum ki çok yakın zamanda gerçek olacak bir hayal bu. 
Sevgilim, kalbim, canım, hayatım... ilişkimizden yana ne kadar fazla umutlu olduğumu anlatamam bile. Şöyle bir durup kalbimin sesini dinlediğimde her şeyin ama her şeyin eksiksiz bir şekilde aşırı güzel olacağından emin olabiliyorum. Birbirimizi sevmeye devam ettiğimiz sürece uzun yollar, zor koşullar, hastalıklar, kötü günler... hepsini defedebilecek kapasitedeyiz. Çok masalsı ve basit bir cümle olacak fakat, gerçekten sevgi her şeyi yener. Yenmeli. Çünkü birken iki olmak hayatın yükünü paylaşmayı da gerektiriyor bence. Zaten her şeyin sebebi de birazcık bu değil mi? Paylaşmak. 
 Bana inan. Tüm belirsizliklerin kaybolmasına az kaldı. Sonrasında sonsuz bir huzura kavuşacağız. Ne olursa olsun o huzur bizi bırakmayacak.
 Şimdi benim için uyku vakti :) şöyle uyumadan önce yavaşça başımı çevirince senin yüzünle karşılaşacağım zamanlara hemen ışınlanmak istiyorum :) Sen de ne zaman umutsuzluğa kapılsan bunu düşün. 
Çok öptüm. Çok çok çok çok çok.

*****
03.03.19  
 Aşkım ben bu mesajı yazarken saat 00.51, seni ne kadar çok özlediğimi düşünüyorum. Bana bakışını, araba kullanırken elini dizime koyuşunu, elimi tutuşunu, belime dolanışını, başından geçen bir olayı bana heyecanla anlatışını, sigara sarışını, gülüşünü... Seninle ilgili her şeyi. 
Son günlerde bana karşı o kadar iyi ve ilgili davranıyorsun ki, dünyanın en mutlu insanı gibi uçarak dolaşıyorum etrafta. Hep böyle olalım olur mu? Sarhoş ediyorsun beni adeta. İltifatlarınla, sevgi sözcüklerinle, kurduğumuz tatlı hayallerle. Günden güne beni sana, daha da, ait hissettiriyorsun. Sevginin sıcaklığı her gün bir tık daha artıyor sanki. İyi ki varsın. 
Şimdi ben de uyuyacağım. Arada böyle mesajlar atıp içimi dökmeyi seviyorum. Senden böyle uzuuun uzuuun karşılık almayacağımı bilsem de, seviyorum :) Gel, tek bir kişiymişiz gibi sıkı sıkı sarılalım, bir olalım. Umarım mesajım seni sabah mutlu eder. Şimdi yanımdaymışsın gibi yatağıma girip gözlerimi yumacağım. Seni bolca öpüyorum. Çok seviyorum çok :*
*****

25.10.18 Bu mesajı atmadan önce baya bi düşündüm. Atsam mı, atmasam mı, diye. Bundan bana ne diye. Umurumda olmadığını sanıyordum ama umrumdaymış. Senin umurunda mı... inan bilmiyorum. Bunun benim için de, şu aşamadan sonra hiçbir önemi yok. En baştan derdimi anlatıp bu defteri artık sonsuza kadar kapatmak istiyorum. Benim için tek önemli şey bu şu aşamada. 
Nereden başlasam... Sana, benim gibi bir insanın gözünden gönlünden nasıl düştüğünü nasıl anlatayım... Öyle çok kalbimi kırdın ki kelimelerle tarif edemiyorum bile. Senin, düşündüğüm gibi bir insan olmadığını görmek canımı çok acıttı. Haklıymışsın. Senin hakkındaki çıkarımlarım doğru değilmiş. Çünkü ben seni,  karşısındakini düşünen ve her ne olursa olsun buna göre hareket edebilen biri sanmıştım
Belki de yanlış anlamışımdır diyorum kendi kendime ama o bir kişinin arasında dönen dedikodu o kadar barizdi ki. Kendime yanlış anladığımı telkin etmem kandırmacadan başka bir şey olmazdı. Tercihine ve yaşayış tarzına saygım olmadığını düşünme hemen.  Belki beğenilmek hoşuna gidiyordur. Belki de uzun ilişkinden dolayı üniversitede yaşayamadığın şeyleri şu an yaşamayı isteyen bir yanın vardır. 
Yanlış yapıyorum. Bu mesajı yazarak yanlış yapıyorum, farkındayım. Ama bilmeden gitmeni istemedim. Başkasının, sana hala ne olursa olsun değer veren bir başkasının gözünden durumunu gör istedim. 
Ya en çok da neye kırıldım biliyor musun? İlk ayrıldığımız hafta seni o diğer kadınla görmüştüm. Eski sevgilin olanla hani... Ben seni cidden ileride güzel şeyler yaşayacağım biri olarak düşünüyordum. Telefonumda o zamanlar hala Canım diye kayıtlı birini, eski sevgilisiyle görüyorum. Muhtemelen eski sevgilin değildi o zamanlar. Belki de hiçbir zaman eski olmadı. Bilemiyorum. Bilmek istemiyorum. Fakat karşındaki insanın da bi gururu olduğunu unutma. Gözümün içine baka baka kandırdın beni. Sen de ne vaadler verdiğini biliyorsun. Bana hayal kurdurttun. Açıklama isteyince de tersledin. Hala doğru düzgün bi açıklaman da yoktur. 
Kırıldığım nokta bu işte. Ne seni onunla görmem, ne başka birisi, ne bugün denk geldiğim dedikodu... beni o gün terslemiş olman. Hep üstünlük taslamış olman. Bencilce davranman. Tatlı tatlı konuşup, ilgi gösterirken altında hissettiğin o kibar olma zorunluluğu. Konumum ya da yaşım ne olursa olsun, ben de bir insanım, beni de bir ana doğurdu. Hiç kimsenin oyuncağı değilim. 
 Neyse. Yine de yolun açık olsun. Senin için başka güzel şeyler dileyemiyorum. Birkaç ayım senin yüzünden perişan olmakla geçti çünkü. Kendimi senin yüzünden hep, ama istisnasız hep, salak ve ezik biri gibi hissettim. Bir insana bunu hissettirmiş olmak umarım senin için bir şey ifade eder. 
 Yine de kendimle gurur duyuyorum. Seni, benim için özel olan yaşadıklarımızı hiç dedikodu malzemesi yapmadım. Hep iyimser yaklaştım. Bu uzuuuun mesajı okuduktan sonra ne düşünürsün umrumda değil. Muhtemelen beni kötü diye etiketleyecek başın dik yoluna devam edeceksin. Sevgiline döneceksin. Eğer bir taneyse tabii. (Bu konuda da affet beni artık her şey aklıma geliyor) 
Aslında daha içime attığım bir sürü şey var. Yazmayacağım. Çünkü bugün hafifledim. İyi ki dedim hatta. İyi ki beni bırakmış da böyle kanser bir durumun içine düşmemişim. Keşke en başta olmasaydık. 
Böyle işte. Bu mesajı sana elveda diyerek bitirmeliyim. Seninle artık arkadaşçılık oynamak istemiyorum. Benim gibi bir insanı bu şekilde kaybettin. 
Sonuna kadar okuduysan da değerli vaktini çaldığım için ayrıca özür diliyorum. 

*****
Sözcüklerinizi hak eden insanlarla karşılaşmanız dileğiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder