
Sizi bilmem ama ben Bulgar Kızı Nina Dobrev'i çok seviyorum. Sanıyorum bu sevgi (utanarak itiraf ediyorum) ilk başladığım dizi olan Vampire Diaries'dan geliyor. Ne yapayım arkadaşım o sıralar vampir modası vardı. Damon veya Edward'la evlilik hayalleri kurardım. Pembe-mor boyanmış duvarıma posterlerini asardım. Dergilerin onlarla ilgili eklerini biriktirir, ayaklarımı sürüyerek gittiğim dershanede yeni bölüm üzerine münazaralara katılırdım.
Kendimi rezil etme köşem burada son bulmuştur.
İşte şimdi önereceğim dizinin baş rolü de Nina'ya ait. Clem'i canlandırıyor. Kendisi zorlu bir çocukluk geçirmiş, sonunda mükemmel biriyle tanışıp evlilik kararı almış biri. Benim en sevdiğim karakter de Clem'in nişanlısı Nick. Kendisi bir üniversitede öğretmen. Dizi, Bu ikilinin nişanlanma haberlerini müstakbel kayınvalidesi ve kayınpederine verme sahneleri ile başlıyor. Aile Clem'i kendi öz kızları kadar seviyor.
Clem'in bir de üvey kız kardeşi ve babasından oluşan bir ailesi var. Kız kardeşi ilgisiz kalmış ergen. Babası da "kötü polis".

Zaten How I Met Your Mother ve Friends'in de ilk on bölümü filan ısınma turu. Ki iki efsaneleşmiş komedi dizisinden bahsediyorum. Bu iki diziyi referans alarak söyleyebilirim ki güzelce reklamı yapılırsa Fam de en az beş sezon izleyebileceğimiz çıtırlık komedi dizisi.
Ben yemek yerken dizi izlemeyi seven biri olduğumdan 20-30 dakikalık dizileri hep o arada izliyorum. Sex and the City'i bitirdiğimden beri de böyle bir dizi arayışındaydım. Fam sayesinde o arayışı sonlandırdım. Bazı sahneler fazla zorlama olsa da, henüz gözlerimden yaş getirtene kadar güldürmese de şu an iyi gidiyor.
Shannon, yani Clem'in kardeşi, de sevdiğim bir diğer karakter. Ablasını çok sevmesi, bunu göstermemeye çalışıp dayanamaması hoşuma gidiyor. Hatta bazen keşke bu kadar cadı bir kız kardeşim olsa diye içimden geçiriyorum.
Uzun zamandır dizi önerisinde bulunmamış biri olarak size Fam'e ve onun potansiyeline küçük bir şans vermenizi öneriyorum. Ben ilk altı bölümü bir oturuşta hiç kalkmadan bitirdim. Son iki bölümü de güncel olarak sabah kahvaltısında izliyorum. Ayy Nick'in aksanı filan bana komik ve sempatik geliyor ne yalan söyleyeyim. Dizi bir aileyi ya da bir aile kurmak üzere olan çifti konu aldığından mı bilmem sıcacık ve yakın hissettiriyor,bence.
İleride bu dizinin başına ne gelir bilemem. Belki ikinci sezon çıkmadan iptal olur. Fakar bence haftada yirmi dakika ayırmaya değer.
Şimdi sıra fragmanda:
Bu cümleye de Imdb linkini bırakıyorum, tıklayarak fotoğrafları filan inceleyebilirsiniz...
Artık başladığım dizilerin hepsinin sonunu getirebilmek dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder