Neyse en büyük derdimiz bu olsun
Bugün sabah uyanır uyanmaz aklıma uzun zamandır Ç.B.Y yazmadığım geldi. Yuh dedim düşündüğüm şeye bak. Kahvaltımı bile yapmadan yazma aşkı ile bilgisayar başına oturdum ben de. Kahvaltı yapmadım ama kocaman bir bardakla çayımı aldım tabii. Arada yudumlayarak yazıyorum yazıyı.
Eyyyy Şubat! Çok uzun sürdün sen ya. Bir de 28 gün olacaksın. 1028 gün gibi hissettirmediyse ben de bu blogu bırakacağım. Bittiği için çok mesudum. Bu 2019 yılında, ilk üç ay ve Nisan'ın büyük bir kısmı bommmboş benim için. Onun için, müsadenizle şubatın bitişini kutlayarak dileklerime geçiyorum.
Çaput Bağlama Yazısı
Hani büyüklerimiz "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır." demişler ya, bu mart öyle olmasın mümkünse ya. Sıcacık olsun. Cennet vatanımızın her yeri cıvıl cıvıl çiçekler açsın. Artık dışarı çıktığımda sıkılmış, bıkmış yüzlerle karşılaşmaktan öylesine bunaldım ki, belki güneş kendini daha çok göstermeye başlarsa biz de mutlu oluruz.
Zaten bu bilimsel olarak da ispatlanmış bir durum. Belkisi yok. Kapalı havalarda mutluluk hormonunu daha az salgılıyormuşuz, hatta o hormon yerine sürekli uyku getiren insanın enerjisini emen başka bir hormon salgılanıyormuş.
Uzun lafın kısası, güneş istiyorum. Sıcak istiyorum.(bunaltıcı olmasın)
Bu ay dolu dolu geçsin, hatta öyle bi dolu geçsin ki nasıl bittiğini anlamayalım. Şubatın tam tersi olsun yani. Aslında fark ettim de, öyle çok isteğim yokmuş benim mart için. Tek düşünebildiğim BİTSİN, BİTSİN, BİTSİN. Hem de hemen.
Sonraa... Kız dedikodusu. Birkaç tane yakın arkadaşla buluşup, önden bir Türk kahvesi söyleyeceksin. Falı kapattıktan sonra da çay siparişi verilecek. Duruma göre pasta filan da söylenebilir. Siparişler geldikten sonra kafa kafaya verip şöyle detaylı bir dedikodu yapılacak. Nerede skandal var onun üzerine yorumlar yapacak, insanları çekiştireceksin enine boyuna. Misss gibi aktivite. Hatta terapi. Finalde de soğumuş fincanlar açılacak ve fallara bakılacak. Ay bu yapılsın acilen.
Biliyorsunuz ki, okullar açıldı. Beni bu cümleden daha fazla geren çok az şey var. Sınavlar da hemen başlıyor. Onlar iyi geçsin ya. Hepsinden tam puanı yapıştırayım (biraz imkansıza göz diktik de). Lütfen???
En son bu yazıyı yazarken kilo vermek istemişim. Canım kendim, nasıl istemişsem fazla fazla kilo verdim. Bir orta yolu bulamadım arkadaş. Kilo almak istiyorum bu ay da. Yapacak bir şey yok.
Geçen sene bu zamanlar aklıma geldi şimdi. Platonik olduğum biri vardı. Kendisine uzaktan uzaktan bakarken böyle içim erirdi. Ne kadar saf, güzel bir sevgi... Hiç eksilmemiş hatta şu ana kadar katlanmış olması da cabası. Aşkım benim aklıma geldi de, buradan da yazayım, seni çok seviyorum :)
Neyse işte bu ay tüm dilek haklarımı onun bulunduğu yerde çok mutlu olmasına kullanmak istiyorum aslında. Üstte yazdıklarımı unutalım şimdi bu yüzden. Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir ay geçsin, yeter. Kavga gürültü olmasın. Hayal kırıklığı olmasın.
Biraz daha yazarsam dünya barışı, kutup ayıları ölmesin, hayvan deneylerine hayır gibi bir takım evrensel problemlerin bitmesini dileyeceğim. Neden dilemeyeceğim ki? Diliyorum hatta. Diledim gitti.
Lütfen şu an hayatımda hiçbir kötü gelişme yaşamayayım. Her şey ana hatlarıyla mükemmel Diyelim ki: Gözü olanın gözü çıksın. Bu da son dileğimdi.
gidiyor. Nazara çok inanıyorum. Hatta şimdi bu paragrafın yanına hemen nazar boncuğu fotoğrafı koyacağım. Buraya yazdığıma pişman olmak istemiyorum.
Daha da ne diyeyim canım? Hep birlikte yüzümüz gülsün artık değil mi?
Kısa bir not: Bütün Çaput Bağlaya Yazılarını yukarıda menüde toplayacağım. Arada, bu aciz kul ne istemiş de neler olmuş diye merak edip okumak isterseniz buyurunuz bakınız.
Kısa bir not daha: Yeni bir yazı dizisine başlamak istiyorum. Gerekli ilgiyi görür mü bilmiyorum ama şu anonim soru sorma uygulamaları var ya, he işte onlar üzerinden bana dert yazıyorsunuz ben de derman arıyorum. Zaten Güzin Ablacılık yapmak en sevdiğim şeydir. Bir de geçen gün fake hesaptan biri yazdı. Okuyucummuş, normalde cevap vermediğimi bildiği için isimsiz resimsiz bir hesap açmış bana bir şey danışmak istiyormuş. Tabii reddettim. Üstüne "Seninle tanışmıyor olmak benim suçum değil ki..." ayarı yedim :(
Neyse işte bu başıma gelen olaydan dolayı böyle bir şey yapma gereği duydum. Hem de eğlenceli olur. NO CONTEXT KIZLAR SORUYOR gibi asdfghjklş.
Hesabı açınca burada da yazarım. Ayrıca Twitter'da da yazarım. Kullanıcı adı: @oradabheryerde
Muhtemelen çok bir şey gelmez ama ben hevesimi almış olurum.
Bu son not kısa olmadı, affola :D
Mutlulukların peşimizi bırakmaması dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder