14 Aralık 2018 Cuma

Teşekkürler, Sıradaki!


  Sosyal medyada, arkamızda bırakmak üzere olduğumuz bu yıl içinde yapıp-yapmadıklarımızı işaretleyebileceğimiz listeler dönüyor şu sıralar. Listede yaptığınız şeylerin başına tik atıp, dilerseniz arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz. Şahsen, çoğu yaşadığım şeyin gizli kalmasını sevdiğim için,böyle şeyler bana hiç hitap etmiyor. O listelerin aşırı özele kaçtığını düşünüyorum. Sosyal medya benim için, ne bileyim işte gördüğüm ilginç yerleri paylaşmak, kitap, film alıntısı ve arada sokak sokak kedileri demek. Bu yıl net bir şekilde, hiç durmadan bir şey paylaşmanın, bir şeyler gösterme çabasında olmanın aslında derin içimizdeki derin mutsuzluğun üzerini örtme çabası olduğunun farkına vardım. Çünkü en çok paylaşım yaptığım dönem, aslında kendimi eğlenmeye zorladığım dönem oldu.

  Yalnız, bu listeleri görmem, bana bu yılın nasıl geçtiğini düşündürttü. Ahhh, 2018, ah! En yukarıya 2017'yı kapatırken yazdığım yazıyı iliştirdim. O kadar emindim ki 2018'in kötü bir yıl olacağına! Hatta şunu yazmışım:"Haydi 2018, süsledik ağaçları, yüzümüze de ışıklı bir gülümseme yerleştirdik seni bekliyoruz. Aman ha çok bekletme bizi. Sen bizim yeni günah keçimiz olacaksın. Başımıza gelen her kötü şeyi senden bileceğiz."  Beni nasıl da yanılttın!
   Ben duruma global açıdan bakmıyorum. Yok dünyada işsizlik şu kadar oldu, efendime söyleyim dolar bu kadar fırladı, şu savaşlar oldu... Durumu kişisel olarak değerlendirmeli.
   Hep ileride anlatacağım bir hikayem olsun istemiştim. Anlatmayacak olsam bile, dolu dizgin bir yaşanmışlık. Bu yıl, bana böyle bir hikayenin başlangıcını verdi. Hep güzel olmadı, hep yüzümü güldürmedi belki fakat... Şöyle birazcık uzaklaşıp genel tabloya bakınca yüzüme ufak bir tebessüm kondurtmuyor değil.
   Sana teşekkür ederim 2018! Bana çok şey kazandırdın. Şu yazdığım da sana bir saygı duruşu esasen.
   Ya bir kere herkes ama herkes gelip geçiciymiş. Biz hayat dediğimiz bir meydanda doğduğumuz gün dikilmiş bir heykeliz. İnsanlar o meydana geliyor, dilerlerse şöyle bir bakıp geçiyor. Arada fotoğraf çekiyor. Belki sizinle biraz hoşbeş ediyor. Sürekli akan bir kalabalık var. Daha önce gelip sonra yeniden ziyaret edenler mi dersiniz, o meydanı çok beğenip yerleşenler mi!?! 2018, işte zihnimde böyle bir sahne kurdun sen! Çok turistik olmayan bir şehrin, en güzel meydanındaki değerli bir heykel! Hepimiz ayrı ayrı buyuz işte.
  Bu sene o meydana yerleşenlerden çok memnunum. Arada oturdukları evin penceresinden kendilerini gösterenler de var, heykelin önüne kamp kuranlar da... Hepsi, hepsi benim canlarım oldu resmen. Şimdi bu yazıyı yazarken gözlerimin önünden geçiyor yüzleri... Bu da beni tekrar tekrar mutlu ediyor.

 Ama şimdi itiraf edin, bu yıl her şeyi sorgulayıp durduk. Ben, birkaç kötülüğe şahit oldum mesela. Şükürler olsun direkt bana yapılan kötülükler değildi bunlar ama bazı zamanlar geriye doğru adım atmama neden oldular.
  İnsanın hesaplaşması hep kendisiyleymiş. Ben tüm suçları 2018'e atacağım diye şartlamışım kendimi, bu sene bu şartı unutup günah keçisini olarak kendimi ilan ediyorum. "Şuna neden şurada öyle dedim?" tarzı binlerce soru düşüyor aklıma. Keşkeler, keşkeler... Genelde, istediğimi, istediğim zaman yapmamamdan kaynaklanıyorlar hep!
  2019'a sözüm olsun, bu durum değişecek.

  Yılbaşı için yapılmış çok bilindik bir caps vardır. Her sene illaki bir yerde karşılaşırız. 23:59, sıkılmış bir yüz; 00.00, kutlama yapan bir yüz, 00:01, sıkılmaya devam eden bir yüz. Aslında o son rakam haricinde değişen hiçbir şey yok. 2018'de sekiz gider dokuz gelir. Olay bu. Bir de takvimler başa sarılır. Kutlanmış doğum günleri, özel günler, bayramlar sıfırlanır.
  Bu sıfırlanmadan kaynaklı bir yeni yıl umudu serpilir insanın içine işte. Bunu inkar etmeyin haydi! En umursamaz insan bile içinden ufak ufak "Bu yıl hayırlara vesile olsun." diye geçirir, geçirmeli.
   Siz bu yıl o sosyal medya listelerinde hangi kutucuklara tik attınız bilmiyorum. Onların hiçbir önemi yok. Artık yeni yılın listesini oluşturmalı. Küçük küçük amaçlar edinmeli. Büyük büyük hayaller kurulmalı. Bunların ardından da sayfanın ucuna yukarıdaki cümle iliştirilmeli: "Bu yıl hayırlara vesile olsun.". Sonra da bir imza. Tamamdır. Çam ağacınızı süslemeye hazırsınız.

 Geçen sene yazıyı sonlandırırken yazdığım dileğin aynısını yazıyorum:
 Gelenin gideni aratmaması ve en kötü yılımızın böyle olması dileğiyle...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder