9 Aralık 2017 Cumartesi

Eski ve Yeni

Aslında şöyle bir bakarsak hayata, eski ve yeni olan ögelerden oluşur yaşantımız. Eski sevgili, eski arkadaş, yeni ev, yeni yıl... Geçmişe "mazi" derler ya hani, eskiye de gitmiş denmeli bence. Elimizden gitmiş insanlar, elimizden kaymış an(ı)lar değil mi eski kalan her şey?

Ah be 2017, sen de artık geçmişe karışıyorsun işte. Gitmiş insanlar, yaşanmış acı ve mutlulukları da sarıp sarmalayıp, üzerine bir de kapıyı çarpıp çıkıyorsun hayatımızdan. Terk eden hoyrat bir sevgili gibi, soğuk ocak ayının kollarına atıyorsun bizi. Ayıp değil mi bu yaptığın?
Değil. Ne çektik senden yahu! Her mevsimin ayrı dert. Bilim desen yerlerde, instagram fenomenleri yazar oldu çıktı, yurt dışına mali durumumuzu batırmadan gitmek gibi bir ihtimal ortada kalmadı, hayallerimiz imkansıza yaklaştı.



Zaten ilk saatlerinde böyle hayırsız olacağını bilmeliydik ama konduramadık işte. Bilseydik 365 tane
kötü günün bizi beklediğini, dört çocuğunu ortada bırakmamak için kocasından dayak yiyen bir kadın gibi çaresizce katlanır mıydık sana?
Şimdi de giden taraf sensin! İyi bakalım, gidişin olsun dönüşün olmasın inşallah.

Ne diyeyim ki sana 2017 şimdi? Gidiyorsun ve yanında Harun Kolçak'ı, Halit Akçatepe'yi de götürüyorsun. Yakışmıyor sana hiç. Ayrıca birazcık kalan masumiyetimizi de peşinden sürüklüyorsun. Beni akşam haberlerine küstürdün bir kere. Çok kötülük annecim! Aman saat yediye vurdu mu kapat şu televizyonu. Olmadı kapat bizim gözlerimizi, salak olalım, sağır olalım veya en kestirmesinden koyun olalım.
Dışarıya çıkarken bırakın ikiyi bin defa düşündüğümüz bir yılsın sen! Minibüslerden daha da bir korkuyoruz, geceler artık gerçekten kötülüğün anası oldu. Sokaklar perişan. Yıl artık, bavulunu topla ve çık git hayatımızdan.

Yine de teşekkür ederim sana. Bana kendi dünyamı kendim yaratmam gerektiğini öğrettin. Çünkü artık dışarı çıktığımda insanların yüzlerine umutla bakamıyorum. Herkesin eli avucu kirli gibi geliyor. Paranoyak ettin beni etmesine ama yine de teşekkür ediyorum işte. Ben cin fikirli değilim, ben kıvrak zekalı değilim, olduğum gibi biriyim. Sayende savaşamayacağımı anladım ve koyverdim. Artık kendi kendime, ellerimle çizdiğim hayatımın içine sığınmayı biliyorum, sayende. Teşekkür ederim, çok ama çok teşekkür ederim.

Geçmişe mazi derler, eskiye de gitmiş desinler. Git artık 2017, yorma daha fazla bu kalpleri. Şimdiden biliyorum, milyarderlerden çocuğu olmayan insanlar yine çok hırpalanacak, takipçisi çok olmayanlar köşelerde unutulacak ama yeni şeyler hep peşinde yeni umutlarla gelmez mi? Belki dünya tersine döner, yetimin de yüzü güler, kim bilir?
Haydi 2018, süsledik ağaçları, yüzümüze de ışıklı bir gülümseme yerleştirdik seni bekliyoruz. Aman ha çok bekletme bizi. Sen bizim yeni günah keçimiz olacaksın. Başımıza gelen her kötü şeyi senden bileceğiz. İyi şeyleri de biz başarmış olacağız!

Gelenin gideni aratmaması ve en kötü yılımızın böyle olması dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder