24 Temmuz 2017 Pazartesi

2017 Yaz Kitaplarım 3: Kurtarıcı

Seriden üçüncü yazıyla karşınızdayım! Bu yaz okuduğum üçüncü kitap hakkında söylemek istediğim ilk şey; adının banelliğinin aksine çok sıra dışı ve olağanüstü olduğu... Öyle güzeldi ki, kitabın ait olduğu serinin vazgeçilmez baş karakteri Harry Hole'a bir kez daha aşık oldum diyebilirim.

İlk izlenimimi anlattığım paragrafı geçtiğimize göre, size bu kitap serisinin macerasını anlatayım azıcık. Yazar Jo Nesbo ile geçen yaz, annemin polisiye olduğu için bana getirdiği Leopar ile tanıştım. Elbette sadece yazar değil, az önce bahsettiğim polis Harry Hole ile de tanışıklığımız bu kitaptan kaynaklanıyor. Hatta ve hatta geçen yaz kitap ile ilgili görüşlerimi "2016 Yaz Kitaplarım" başlığı altında size bildirmiştim.
Seriye son kitabı okuyarak başlamış olmam beni durdurmadı, Harry'yi içeren tüm romanları karman çorman elime geçtikçe okumaya başladım. Tüm kitaplar Türkçe'ye çevrilmemiş ve çeviri sırası da karışık. Yani serinin kronolojik sırası ile ülkemizde satılmaya başlanan kitapların sırası bambaşka. Bu yüzden dert edinmeden okudum ben de her şeyi.
Şu an hala Harry Hole serisine ait okumam gereken iki kitap var. Birini iki hafta önce ikinci el bir kitapçıdan aldım. Ötekisini de bulduğum ilk yerde edineceğim.
Sanırım seriyi bitirmeye korktuğumdan da birkaç kitap sonra elimde olan kitabı okumaya başlarım. Harry, bu kadar mükemmel bir karakter olmak zorunda mısın?

 Şimdi on dakika önce bitirdiğim Kurtarıcı'ya dönmek istiyorum. Serinin kaçıncı kitabı bilmiyorum ama sondan üçüncü olma ihtimali çok yüksek. Benim gözümde de akıcılığı ve kurgusunun güzelliği açısından ikinci sırada. İlk sırada, Leopar, üçüncü sırada Nemesis, dördüncü sırada Kardan Adam ve son sırada (ki bu da bir hayli güzel bir romandı) Yarasa var. Aslında size belki sonra seri ile ilgili genel bir yazı yazarım, bilemiyorum.

Harry, okuduğum tüm kitaplarda alkolle mücadele içine girmiş bir karakterdi ve bu romanda da adeti bozmamış Jo Nesbo. Kitap, küçük bir kızın tecavüze uğraması ile başlıyor ve ardından sizi yıllar sonra işlenecek bir cinayete sürüklüyor.
Açıkçası çoğu polisiye romanda olduğu gibi katil kim oynuyorsunuz ve bu her sayfayı çevirdiğiniz o küçük anda size zevk veriyor, meraklandırıyor. Harry'nin kıvrak zekası, yardımcısı Halvorsen'ın tatlı tavrı ve Harry'e neredeyse tüm kitaplarda sorgusuz sualsiz yardım eden Beate'nin duruşuyla kitap neredeyse kusursuz bir hal alıyor. Özellikle sonunda, katili ve arkasında yatan sebepleri çözdüğünüzde, şaşıracağınızdan yüzde yüz eminim. Öyle ki, Jo Nesbo sağ gösterirken sol vurmuş, YİNE!

Daha önce, son kitabı filan okuduğumdan kitabın sonlarına doğru gerçekleşen sarsıcı bir olayı (neredeyse ergen gibi ağlayacaktım) tahmin ettim. Yani size önerim, kitapların daha çarpıcı olmasını isterseniz ve spoilerden hoşlanmıyorsanız seriyi okumaya ilk kitap olan Yarasa'dan başlamanız.

Daha ne desem, nasıl anlatsam bilemediğim için hemencecik alıntılara geçiyorum.


"Kahramanı suçludan ayıran tek şey rastlantılar ve nüanslardır. Hep böyle olmuştur. Doğruculuk tembellerle vizyonu olmayanların erdemidir."
"Annesinin hastanedeyken söylediği bir söz geldi aklına. Sevgisiz yaşamaktan daha kötü tek bir şey vardı: Acısız yaşamak."


"İnsanlığın hayatta kalabilmesi için kendine sevdiği bir yön bulması gerek. Kimileri yalnızlığın antisosyallik ve bencillik olduğunu söyler. Ama yalnız insanlar bağımsızdır ve dibe vursa bile başkalarını aşağı çekmez. Çoğu insan yalnızlıktan korkar. Oysa yalnızlık özgür, güçlü ve incinmez olmamı sağlamıştı. "


"Güzel şarkıların kıymetini anlamak zaman alır."
"Denizaltılar..." diye söze başladı, ama sonra öksürük krizine tutuldu.
"Denizaltı mı dedin?"
"Öyle dedi. Denizaltıymışım. Nefes alınamayacak, soğuk, bulanık derinliklere iniyormuşum ve iki ayda bir yüzeye çıkıyormuşum. Benimle birlikte dibe inmek istemiyormuş. Haklı." 

"Şüphe inancın gölgesidir. Şüphe duyamıyorsan imanlı olamazsın. Aynı şey cesaret için de geçerlidir dedektif. Korkmaktan acizsen cesur olamazsın."


"Yaşlanıyor musun Harry?"

"Yaşlanmak mı? Nasıl yani?"
"Yaşlandıkça yufka yürekli oluyorsun. Sağları ölülerden fazla önemsediğine ilk kez tanık oluyorum."



Bonus: Harry Hole polisiyesi en sonunda film oluyor. Hem de benim canım Harry'ciğimi Assasins Creed ve X-MEN filmlerinden tanıdığımız Michael Fassbender canladırıyor. 

Hayatımın kasıma kadar olan kısmını bu filmi bekleyerek harcayacağım sanırım...

Fragman:

Mükemmel bir kitabı, ekrana geçireyim diye berbat etmemiş olmaları dileğiyle...




1 yorum: