Westworld Bölüm 1

Resmen bir yılı aşkın süredir beklediğim diziyi bugün izledim. Sabah uyanır uyanmaz ilk yaptığım şey bilgisayara koşup Türkçe altyazı bulmak oldu. Aradığımı buldum, bölümü de dikkatlice izledim.
Bir önceki yazıda, Westworld için bölüm bölüm inceleme yazacağımı zaten söylemiştim. İşte nasip kısmet, izlediğim gün sizin karşınızdayım.

  Aranızda belki dizinin konusunu bilmeyenler vardır diye biraz ön bilgi geçmek istiyorum. Dizi bir eğlence parkının içinde olan karmaşalar bütününü anlatıyor. Western temalı bu park ziyaretçilerine bambaşka dünya, atılabilecekleri kovboy maceralarını, kendilerini gerçek dünyalarında sanan robotlar sayesinde sunuyor. Fakat yaratıcıları olan Doktor Ford'un güncellemesinin ardından robotlar bozulmaya, hatta ve hatta silinen geçmişlerini hatırlamaya başlıyorlar.


İlk bölümden anlayabildiğim kadarıyla, başı çekecek olan robotlar;  her şeyden bir haber saftirik  Dolares ve en az onun kadar saf olan, aşığı Teddy olacak. İki karakteri de yorumlayacak olursam; Dolares'ten korktuğumu, Teddy'nin de ileride insan sever bir robot rolünde olacağını tahmin ettiğimi söyleyebilirim.

Onun dışında açıkça söylemem gerekirse Dolares'i oynayan Evan Rachel Wood'un oyunculuğunu gram beğenmedim. Sen, HBO'nun en çok yatırım yaptığı, sırf ilk bölüme milyonlarca dolar harcadığı efsanevi bir dizide baş rolü oynuyorsun; daha doğru düzgün mimik yapamıyorsun. Sırf aşırı güzel olduğu için başrol yapmışlar gibi hissettim vallahi. Oyunculuğunda gerçekçilik sıfırdı.

Evan Rachel Woods dışında oyunculuğuna pislik atabileceğim kimse yoktu. Herkes ayrı ayrı harikalar yaratmıştı. Zaten Ford rollündeki Anthony Hopkins ve kötülerin kötüsü rolündeki Ed Harris amcalarımı usta oyuncular olarak görüyorum. Ben kim, onların yeteneğine laf söylemek kim... Robot haydut rolündeki Rodrigo Santano, adını bilmediğim ama haydutumuza yardımcı roldeki yüzünde şekiller olan robot kızımız ve her filmde zeki olan insan rolünde olan Jeffrey Wright'ı yazmıyorum bile...
 Ayrıca zaten diziyi dört gözle beklememin en büyük sebebi oyuncu kadrosuydu. Helal olsun cast'ı kim hazırladıysa. Vallahi tek ufacık bir hata dışında (Dolares'ten bahsediyorum.) çok güzel olmuş.

 İlk bölüm beklediğim gibi bol aksiyonlu geçmedi. Biraz durağan ve sıkıcıydı. Azıcık Ben Barnes izlerim, mutlu olurum umuduyla açtıysam da Ben Barnes'ın sahnesi yoktu. Dolares de Dolares arkadaşım baydı bir saat boyunca.

Durağan geçti dedim ama yüzde doksanı böyleydi. Yüzde onluk o son kısmı beni baya bir mutlu etti. Özellikle geçmişini hatırlayıp, tüm olayları çözen robot,  Doktor Ford'u tehdit edince sandalyenin üzerinde bağdaş kurup sallanmaya başladım "Ne halt yiyecek bunlar??" diye. Neyse ki robotu postaladılar bozuk olanları koydukları yere. Ama ben eminim isyan çıkacak. Çünkü robot alınmadan önce Dolares'in kulağına bir şeyler fısıldamış bulunuyor. Dolares sonradan söylüyor ne konuştuklarını ama bence yalan söyledi. O fettan güzel robot Dolares bir işler karıştıracak.
 Ed Harris'in oynadığı 'Men in Black' ise bambaşka bir telden çaldı bölüm boyunca. Bu adam robotları mı savunuyor, insanların tarafında mı yoksa parka girmek için verdiği paranın keyfini süren bir zır deli mi pek anlayamadım. Özellikle en son yaptığı kocaaaamaaan bir soru işaretiydi benim gözümde. En çok "Ne olacak acaba?" diye meraklandıran da kötüler kötüsü 'Men in Black' oldu ilk bölümde.

Her zaman robotların baş kaldırdığı bilim kurgu filmlerini hayranlıkla izlemişimdir. Böyle güzel bir konu, neredeyse mükemmel bir castla birleşince, e bir de izleyeceğimiz Game of Thrones'un kanalında yayınlanan bir saat uzunluğunda bir dizi olunca beni benden alan bir yapım oldu açıkçası. İlk bölümün tanıtım bölümü gibi olmasını normal karşılarsam; bölüm bire on üzerinden yediyi veririm ve bizimlasın derim. Ay haftaya olsa da izlesek...

Bu arada hala yazdıklarım yetmediyse dizinin fragmanını da izleyebilirsiniz:

Benden bu kadar. Sendromsuz pazartesilerin ve en güzel HBO dizilerinin sizinle olması; sıradaki bölümde uzunca bir Ben Barnes sahnesi görmemiz dileğiyle...