29 Ekim 2016 Cumartesi

Kankaların En Kuşu

 
21. yüzyıla geldik, neredeyse ışınlanmayı keşfedeceğiz, hala aptal aptal ortalıkta dolaşan yobaz insan bozmalarıyla dolu bir toplulukta yaşamaya çalışıyoruz, ne bu şimdi? Yok efendim, kadın erkeği ne derse onu giyer, yok efendim kadın garsona sipariş veremez, kahkaha atamaz, otobüste şort giyemez... Tüm bu yasaklara boyun eğmekten zevk alan hastalıklı hemcinslerime diyecek sözüm yok elbette. Ama kendi ayaklarının üzerinde duran, istediğini giyen, istediği yerde gülen kadınlara da "Bu kötü kadın!" gözüyle bakan, beyninin yüzde yüzü samandan oluşan canlıların da diyecek sözü olmamalı artık. Olamaz! Onlara ne benim şeklimden şukulumdan? 



 Hepsi ayrı ayrı canımı sıkıyor böyle düşünüp bizleri oyuncak bir bebek gibi gören zihniyetlerin ama en sevmediğim tür de; "Erqeqle qız qanqa olamaz!" diyen barzolar... Olur gerizekalıcım benim. Karşındaki erkekten ziyade 'adamın dibi' ise bal gibi olur.
   İşte ben bahsettiğim en adam gibi adam erkeğe dört sene önce bir okul sırasında denk geldim. Bir erkeği kardeş yerine koymanın o kadar çok avantajı var ki saymakla bitiremem. Çünkü bu, arkadaşlık ilişkisinin gelebileceği en güzel nokta benim için. Kızlara özgü kıskançlık, özentilik ve daha bunun gibi bir çok kötü huydan arınmış, seni anlayan, gerekirse omzunda ağlayabileceğin, seni dış ortamdaki abazalardan koruyabilecek, ağabey gibi kol kanat gerecek bir arkadaş kulağa ütopik bir şeymiş gibi gelebilir ama değil. Kanlı canlı yaşıyor, bir telefon uzağımda.
  
   Erkek kanka demek, dünyaya bakabileceğiniz bambaşka bir pencere demek. Her konuda sizin

fikrinizden, bambaşka bir fikri olma potansiyeli vardır bir kere. Sadece sizin fikirlerinizden de değil, kız grubunun önerilerinden de farklı olan zihniyete sahiptir. Bu yüzden çok yönlü düşünmenize yardımının dokunduğunu reddedemezsiniz.
   Derdini dinlerken soğumayacağınız tek erkektir. Yani benim için öyle. Herhangi bir erkeğin "Hastayım, ölüyorum." gibi zırvalarını dinlemek açıkçası bana ölüm gibi geliyor. Ama kankimin tüm dertlerini saatlerce kulak kesilip dinleme potansiyeline sahibim. Özellikle kız sorunlarına tavsiye vermek favorim.
  Okul değiştiriyor diye başınızı taşlara vurmak isteyeceğiniz değerli insandır. Şahsen bu da başıma geldi. Bir hafta boyunca yas ilan ettim kendi içimde. 
  Kanka olabilen erkek, yobaz olmayan erkektir. Bakın bu yargı çok net. Kızları sadece aşk meşk yaşayabileceği ya da kullan at objesi olarak görmeyen insandır. Bu yüzden her türlü düşünceyi, siyasi olayı rahatça tartışabilirsiniz. 
  Yukarıda da kısaca belirttim ama şimdi de yazayım; kız gibi olmayan erkektir. Yüzüne gülüp arkandan "Pelinsu'nun yeni aldığı botları gördün mü? Iyyyy iğrenç!" demek yerine "Bu botlar yeni mi?" deyip hayvanımsı ayaklarıyla botlarını mahvetme meraklısı tiplerdir. Hatta bazen ileri gidip ayakkabını çıkartıp, okulun camından aşağı da atabilirler. Aman dikkat!
  Dedim ya; ağabey gibidirler. Seni severler, kollarlar. Aynı zamanda gıcık ederler. Mesela; senin için özel olan birine yazdığın koca bir defteri çantanın içinden çalıp, sayfaların resmini çekebilirler. Yetmezmiş gibi bir güzel de okurlar yazdığın satırları...  
   Ama platonik olduğun insanı tanıyorsa da aranızı yapmak için her türlü yolu dener...

Anlattıklarım ufkunuzu açmadıysa varsın açmasın. Zaten geri kafanızı ite kalka ilerletmeye çalışmak için yazmadım tüm bunları. Yazma sebebim karşılık beklemeden değer verdiğim, buna rağmen karşılığını çok güzel aldığım kardeşimin 18. yaşını kutlamaktı. 

Kankaların en kuşu, şüphesiz ki, doğum gününüzde size 109876874370968 tane snap atarak, mutluluk göz yaşlarınızın telefonunuzun ekranını ıslatmasını sağlayandır. Ben yazdığım bu yazıyla, geçen hafta bana hissettirdiği özlemle karışık o güzel 'yalnız değilsin2 duygusunu hissettiremedim belki de ona; ama içimden geçen birkaç şeyi yazmış bulundum. Bu sene aynı yaşta olduğumuz tek haftayı ayrı gayrı atlatmak o kadar zor geldi ki anlatamam. Malum aramızda -365 gün 6 saat eksi 7gün- gibi bir yaş farkı var da...

Böyle dostlukların gerçek olduğuna inanması zor biliyorum. Uzun süre anlamakta zorluk çektim. Bir insan nasıl böyle içten olur, nasıl birini üçüncü kız kardeşi yerine koyar diye düşündüm durdum. Sonra cevabın yine kendimde saklı olduğunu fark ettim. "Birikinci erkek kardeşi yerine koyuyabiliyorsa, öteki de pekala bambaşka bir insanı üçüncü kardeş sayabilir."

Seni çok seviyorum kuşum. Tüm iyi niyetler seninle olsun. Yeni yaşında seni üzecek yellozlardan uzak durmaya çalış.

Dostluğun bu yanını da görmeniz ve toplumumuzun yobazlardan arınması dileğiyle...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder