Geçen senelerin yazılarını merak ettiyseniz veyahut ödül almış/adaylık almış filmleri merak ederseniz yukarıdaki etiket çubuğundan "Oscars" üzerine tıklayabilirsiniz.
Bu sene, her şeyin tadı kaçtığı gibi sinemanın da tadı kaçtı. Pandemi sağ olsun. Öyle çok övemeyeceğim çekilen filmleri de... Mecbur birilerine Oscar dağıtmak için birkaç film seçmişler, bizi yemliyorlar gibi bir liste var karşımızda. Yine de bu durumu normal karşılamak gerekiyor. Onlarca filmin vizyon tarihi ertelendi, bir çok set yarıda kaldı. Dün bile Ryan Reynolds çıktı son filmim erteleniyor diye... Yani bitti sanıyoruz lakin bitmiyor bu adi korona. İnsanlar film çekse bile hakkını verebilmek için salonların açılmasını bekliyor. Ben de bu konuda eski kafayım biraz. Netflix filmleri güzel olabilir ama hiçbir şey sinemada izlemenin verdiği o ayrıcalıklı duyguyu veremez.
Bence "internet çağı" hayatımıza gölge düşürüyor.
Biz konumuza dönelim. Bu sene yorumlamak için yine beş tane aday seçtim.
Hep favorimi ya yazıların ilki ya da sonu olarak yazıyorum. Bu seneki favorim Sound of Metal... Ama onu en son öveceğim. Bugün konumuz Mank.
MANK:
Film, bir klasik olan Citizen Kane'in yazılmasını anlatıyor diyebilirim kısaca. Senarist, alkoliğin hası olanHerman Mankiewicz'i odağına alan Mank, tam iki saat on bir dakika. Aşırı yavaş ilerlemesine rağmen bazı yerlerde olay akışını kaçırıyorsunuz ve açıkçası ben filmi çıktığı ilk gün izlediğimden çoğu kısmını da unuttum. (4 Aralık 2020'de yayınlanmış)
Bir David Fincher filmi olduğundan, oyuncu kadrosu aşırı zengin olduğundan (Gary Oldman, Lily Collins, Amanda Seyfried, Charles Dance) büyük beklentiyle izlemiştim. Oyunculuklar çok harika olsa da film gerçekten bayıyor. Bir süre sonra "E yani?" diye düşünüyorsunuz.
Açıkçası en kötü David Fincer filmi. Nerede Se7en, nerede Gone Girl, nerede Zodiac? Konusu gereğiyle zaten diğer filmlerinden çok farklı lakin ben eminim daha güzel olabilirdi. Biraz daha kısa olsaydı bari en azından...
Bir David Fincher filmi olduğundan, oyuncu kadrosu aşırı zengin olduğundan (Gary Oldman, Lily Collins, Amanda Seyfried, Charles Dance) büyük beklentiyle izlemiştim. Oyunculuklar çok harika olsa da film gerçekten bayıyor. Bir süre sonra "E yani?" diye düşünüyorsunuz.
Açıkçası en kötü David Fincer filmi. Nerede Se7en, nerede Gone Girl, nerede Zodiac? Konusu gereğiyle zaten diğer filmlerinden çok farklı lakin ben eminim daha güzel olabilirdi. Biraz daha kısa olsaydı bari en azından...
Ama hep kötü konuşacak değilim. Zaten bu yılın en çok adaylık alan filmi... Elbette kötü değil. Sadece insan onca yapılan reklam ve sinamanın gözde isimleri bir araya gelince büyük bir şey bekliyor. Ondan böyle şeyler diyorum.
Mank ile ilgili en iyi şey kostümler. Hayran kalırsınız. Hele ki Amanda Seyfried'ın karakteri Marion öyle güzel giydirilmiş ki... Keşke çok ünlü bir film eleştirmeni falan olsam da jest olsun diye bana o kostümleri gönderseler. Neyse Allah başka dert vermesin bana.
Seçilen mekanlar da size görsel şölen sunuyor. Özellikle o büyük güzel evler, Mank'in senaryoyu yazmak için çekildiği çiftlik, bir de Mank'in gidip kavga çıkardığı yemek sahnesi bence bu film için "ikonik" denebilecek, değerli görüntülerdi.
Lily Collins'in karakterini de az görsek de hikayesini çok sevdiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Seçilen mekanlar da size görsel şölen sunuyor. Özellikle o büyük güzel evler, Mank'in senaryoyu yazmak için çekildiği çiftlik, bir de Mank'in gidip kavga çıkardığı yemek sahnesi bence bu film için "ikonik" denebilecek, değerli görüntülerdi.
Lily Collins'in karakterini de az görsek de hikayesini çok sevdiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Diğer güzel şey de Hollywood patronlarının, filmlerin arka yüzlerinin, zamanın politikasının çok iyi işlenmiş olması.
Filmi izler izlemez yazsaydım, hafızam taze olduğundan daha birçok şey hakkında yorum yapardım fakat ben bilmeden zihnim filmi süzgeçten geçirdi. Benim gibi dikkatli bir izleyicinin aklında o kadar yer etmemiş olması bile filmin "overrated" olduğunun kanıtı.
Yine de bu senenin en iyi filmleri arasında benim gözümde de. Konusundan, yavaşlığından ve eski usul çekimlerinden dolayı biraz sıkılmış olsanız da (kimisi sırf bu yüzden filme methiyeler düzmüş... ne yapayım işte beğenmedim ben zorla mı?) filme sanat sepet olarak bakarak beklenti düşük izlediğinizde bence benden kat kat daha çok zevk alacaksınız.
Gary Oldman'ın ve Amanda Hanım'ın oyunculuğu önünde de saygıyla eğilmek gerekiyor. Oldman'ın bu sene eve ikinci Oscar'ı ile gitme olasılığı yüksek. Amanda da En İyi Yardımcı Kadın oyuncu dalında aday ki bence en güçlü aday da kendisi aynı Oldman gibi.
Mank 10 dalda aday. En çok adaylık alan film daha önce de bahsettiğim gibi. Benim favorim değil. Ama emin olun daha az favorim olan filmler de var adaylık olarak. Dedim ya en başta, bu seneki filmlerin neredeyse hiçbiri sizi büyülemiyor. Önceki senelerde birkaç tane favorim olurdu da seçmekte zorlanırdım.
Filmi izler izlemez yazsaydım, hafızam taze olduğundan daha birçok şey hakkında yorum yapardım fakat ben bilmeden zihnim filmi süzgeçten geçirdi. Benim gibi dikkatli bir izleyicinin aklında o kadar yer etmemiş olması bile filmin "overrated" olduğunun kanıtı.
Yine de bu senenin en iyi filmleri arasında benim gözümde de. Konusundan, yavaşlığından ve eski usul çekimlerinden dolayı biraz sıkılmış olsanız da (kimisi sırf bu yüzden filme methiyeler düzmüş... ne yapayım işte beğenmedim ben zorla mı?) filme sanat sepet olarak bakarak beklenti düşük izlediğinizde bence benden kat kat daha çok zevk alacaksınız.
Gary Oldman'ın ve Amanda Hanım'ın oyunculuğu önünde de saygıyla eğilmek gerekiyor. Oldman'ın bu sene eve ikinci Oscar'ı ile gitme olasılığı yüksek. Amanda da En İyi Yardımcı Kadın oyuncu dalında aday ki bence en güçlü aday da kendisi aynı Oldman gibi.
Mank 10 dalda aday. En çok adaylık alan film daha önce de bahsettiğim gibi. Benim favorim değil. Ama emin olun daha az favorim olan filmler de var adaylık olarak. Dedim ya en başta, bu seneki filmlerin neredeyse hiçbiri sizi büyülemiyor. Önceki senelerde birkaç tane favorim olurdu da seçmekte zorlanırdım.
Ya da içimdeki sinema aşkı ölmek üzere...
Son olarak fragman:
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder