Yaşıtlarımın Çocukluğa Dönüş Bileti: Winx

   

Şu sıralar burayı boş bırakmaz oldum. Sürekli bir şeyler izliyor, okuyor veya kendi kendime araştırmalar yapıyorum. Başka bir deyişle ders çalışmamak için kendimi meşgul tutuyorum. Dolayısıyla da bana yazacak malzeme çıkıyor. İnsan hayatındaki zehirlerden arınınca, (sosyal medyaya olan bağımlılığı hala çözemedim ama ondan da arınacağım yakında) üretmeye  ve gelişmeye vakti oluyor.

Tabii bugünkü yazımızın konusu üretmek ve gelişmekle yakından uzaktan alakalı değil. Çünkü başlıktan da kolayca anladığınız gibi, bu ayın 21’inde yayınlanan, bizim çocukluk çizgi filmimizin uyarlaması Fate: The Winx Saga hakkında konuşacağız.

Çok heyecanlıyım, kahvelerinizi aldıysanız başlıyoruz.

Elbette çizgi filmle alakası yoktu. Ama her şey kalıbına güzel oturtulmuş. İnternette “whitewashing” ile suçlanmış dizinin yapımcıları. Bu ne demek, diye soranlarınız olacak. Etnik grubu farklı olan karakterler değiştirilmiş diye iddia ediyorlar. Mesela orijinaldeki müzik perisi, Asyalı (çekik gözlü)  Muisa olmuş sana beyaz mı beyaz empat Musa. (ki karakteri dizide çok sevdim ve kızlar arasında en iyi giydirdikleriydi)
  Flora vardı, çiçek böcek uğraşan tatlış kızımız. Grubun diğer üyelerine göre biraz daha Latin tarzı vardı. Onun yerine Terra gelmiş. Gerçi ilk bölümde Flora’dan kuzenim diye bahsediyor ama meeeh. Flora’yı da Latin yapmak yerine beden olumlama adına birazcık kilolu seçmişler ki ben bu tercihi beğendim aslına bakarsanız.  Çizgi filmdeki bir örnek, ince belli peri anlayışından uzaklaştıkları iyi olmuş. Aloooo yıl 2021.
  Ayrıca zaten (orijinalde hiç olmayan) siyahi bir peri var grupta. Aisha. Yani bence yapımcıları
ırkçılıkla suçlamak saçma. Zaten çok çeşitlilik katmak adına birçok şey yapılmış. Mesela
  Perileri tek tek incelersek orijinalin en gözdelerinden biri Stella yine benim favorim oldu. Yine çünkü küçükken de onu severdim. Yalnız bu kostümleri kim ayarladıysa Allah onu bildiği  gibi yapsın, Stella normalde modayla iç içe bir karakter fakat dizide giydiklerinin çoğunun üstüne kusasım geldi… Ama hatırlarsanız Stella biraz kötü-iyi karışımı egolu bir periydi çizgi filmde. Bence bu uyarlamada da o doz çok iyi ayarlanmış. Beğendim.
  Bloom’a gelelim. Çok iyi olmuş? Oynayan kız çok güzel. Mavi pantolon detayı güzel. Çizgi filmde de mavi pantolon giyerdi. Lakin Bloom-Sky-Stella aşk üçgeninden nefret ettim. İkinci sezon Brandon falan  diğer uzmanlar gelse de gözümüz aşk görse.
  Son olarak Beatrix ve Riven’a gelelim. Çizgi filmdeki üç kötü cadıyı birleştirip bir kötü yapmışlar ve kızlar arasında en güzeli o. En iyi güç de onun. Riven yalak gibi geldi bana biraz. Kızın eteğinden düşmeyen akılsız salak erkekler olur ya. İçki içem, sigara içem, oo bad boy olam.
  Aay bad boy falan dedim ergenliğime geri dönüyorum yavaş yavaş cidden.

  Uzun lafın kısası adamlar bizim izlediğimiz animasyonun aynısını nasıl yapsın birebir? Tabii birkaç karakteri silip, yeni özellikler yükleyecek, başka bir şeye dönüştürecekler. Eğer çizgi film daha iyiydi diyen varsa açsın onu izlesin???

  İşte ecnebilerin dediği  şekilde söylemek gerekirse “young adult” kısma hitap eden 6 bölümlük dizi. Ben uzun olmamasına bayıldım. Eğer ilk üç bölüm dayanırsanız sonlara doğru aksiyon kartı da açılıyor. Bir günde pıt pıt izlersiniz. Nostalji gibi geldi bana. Keşke hemen ikinci sezonu da salıverseler.
 

 Yazıyı bitirmeden ikinci sezon tahminimi de yapayım. Buradan sonrası spoiler.

 Lütfen öldürdükleri ölü olarak kalsın yoksa çok saçma olur. Yani müdüre Farah dirilmesin. Üzüldük

öldüğüne, ölü kalsın ama.
  Silva’yı sevmedim, Sky’ın babasının maşallahı var muhtemelen bütün internet camiası da böyle düşünüyordur. Daha çok izleriz sevgili babacığımızı bu sezon gibi geliyor.
  İkinci sezonda orijinal karakterlerden daha çoğu aramıza katılır gibi hissediyorum. Flora’dan bahsedildi zaten bence ilk geleceklerden biri o. Haricinde Techna’yı da görmek çok isterdim. Yok mu bir tek bakışıyla her elektronik cihazı hackleyen havalı perimiz sizce?
  Riven doğru yolu bulur gibi. Bence Sam-Musa-Riven aşk üçlemesini hepimiz hak ediyoruz. Sam de nereden çıktı hem? Orijinalde yoktu…
  Stella anasından tahtı alsa, ya da isyan çıkarsa küçük bir savaş izlesek… Sonra anası “Kızım haklısın ben sana layık bir kraliçe olamadım.” dese af dilese o durum tatlıya bağlansa… Solaria dışında başka krallıklar da işin içine girse…
  Kızlar tek tek Bloom’un finalde yaptığı gibi dönüşmeye başlar. Kesin ikinci sezonun senaryosuna sıkıştırırlar bunu.
  Aslında dizi baya para gerektiriyor. Umarım çok izlenir de ikinci sezona bütçesi arttırılmış daha kaliteli ve heyecanlı bir yapım olarak döner.

Sizin yorumlarınızı da merakla bekliyor olacağım.

Ne diyoruz?  Winx tutuşunca el ele neşeli gülüüüşünle…

Sihirli kadar güzel bir dünya dileğiyle…