2 Aralık 2019 Pazartesi

Perili Dünyaya Bilet: Carnival Row

   Herkese selam olsun. Sizlere dizi gibi dizi önermeye geldim. Artık "dizi gibi dizi" ne demekse... Fark ettiğim kadarıyla en çok özel hayatımla ilgili yazdığım yazıları okumayı seviyorsunuz; ikinci sırada da film-dizi yorumlarım geliyor. Ben de okuyucu kitlemin isteklerini göz önünde bulundurarak çıllllgınlar gibi dizi izliyorum. Zira özel hayatımda büyük bir boşluğa düşmüş bulunmaktayım, yazı yazma güdümü tetikleyecek hiçbir olayla yüz yüze değilim şu sıralar. Ve şaşıracaksınız ki: Bu durumdan aşırı memnunum. Oh be, kafa rahatlığına ne çok ihtiyacım varmış. (Arka planda, aşk lazım aşk lazım/ sevmeye yürek lazım,  çalıyor. :((((( )
 
    Bugünkü dizimiz Carnial Row. Kıymeti bilinmeyen harika dizilerden biri. Niçin bilemiyorum, pek az adını duydum, pek az yorum yapıldı bu yapıtla ilgili. Bence sürükleyici, eğlenceli ve en önemlisi güzel mesajlar veren bir dizi. O yüzden de bloga yazmaya ve izlemeye değer. Sizi ekran başına kilitlediği her saniyenin hakkını veriyor.
   Hatta ben 8 bölümünü de çabucak izleyip "Keşke bu kadar çabuk bitirmeseydim." diye pişman oldum. Orlando Bloom'un işinin bitmemiş olması da diziyi izleten faktörlerden, kızlar anlatabiliyor muyuuum??? (Artık yalnızca ünlülere aşık oluyorum.)


   Konumuza gelelim. Sonra da dizimizin konusuna gelelim:
  Perilerin, boynuzlu insanımsı canlıların (nasıl tarif ederim bilemedim), yarı at-yarı insanların ve düz insanların bir olduğu bir dünyada geçiyor olaylar. Elbette ırkçılık diz boyu... insanlar her daim yaptıkları gibi kendilerinden olmayanları dışlayıp ötekileştiriyor; ezip ikinci sınıf canlı muamelesi yapıyor. Biz de bu kaos ortamında Burge isimli şehrimizde işlenilen seri cinayetlerin çözülme hikayesini izliyoruz. Bir yandan da Detektif Philo ile Peri Kızı Vignette'nin buruk aşk hikayelerine; Boynuzlu Kahramanımız Mr. Angus'un, Zengin İnsan İmogen'in tabularını nasıl kırdığına;  Burge'daki politik olaylara; liderler arası savaşlara, kehanetlere; büyülere... tanıklık etmiş bulunuyoruz.
   Her bölüm bir saat. Size görsel bir şölen sunuyor. Dizideki hiçbir efekt göze yapmacık gelmiyor. Bu tür doğaüstü olayların işlendiği yapımlarda en önemli şey bence efekt kalitesidir. Bu sebepten de diziye olan sevgim arttı elbette.
   Kostüm dizaynı da çok iyi. Diğer film-dizilerde görmeye alıştığımız, parlak elbiseli tatlış periler yok. Her şey imkanlar dahilinde
gerçekçi. Yalnız, yılların VS modeli Cara Delevigne'yi nasıl daha az çekici gösteririz diye düşünüp onu ultra iğrenç giydirmişler... Bu üzücü.
   Ah Philo, benim minik kelebeğim... Tam gerçek hayatta da kendime eş olarak hayal ettiğim bir figür. Karaktere bayılmak ne kelime aşık oldum. İç hesaplaşmaları, pişmanlıkları, eski sevgilisi Vignette'le olan ilişkileri, kırgınlıkları... Gerçi dizideki her karakteri izlemek ayrı bir zevk veriyordu lakin Philo benim favorim.
   Sonrasında da İmogen geliyor. Elit insan çevresi olan, tüm ömrü babasından miras kalan parayla sosyeteye hava atmakla geçmiş bir malikane kızı İmogen. Sümsük bir abisi var ki... neyse ondan bahsetmek istemiyorum. Tek hayali zengin koca bulmak. Sonra karşı eve zengin bir bey taşınıyor. Yalnız bir sorun var adam bir Puck, yani boynuzlu insanımsı yaratık (anlayın  işte). Yani koca bulma hayali yine suya düşüyor. Fakat bu ikiliden çok çok daha güzel bir aşk hikayesi çıkıyor. (ups,  biraz spoiler verdim burada)

 
    Dizi ikinci sezon onayını almış, hatta çekimler başlamış. Siz siz olun, bu yazıyı okuduysanız hemen yana yeni bir sekme açıp google babaya şunu aratın: "Carnial Row 1. Sezon 1. Bölüm izle"

   Bu dizileri size öneriyorum ya, kendimi dünyayı kurtarıyormuşum gibi hissediyorum. Bu da 2019'un son dizi önerisi yazısıdır. Bu sene en çok okunan yazıları sağ tarafa sabitledim. Geneli dizi ve film. Yakında artık gelenekselleşen yeni yıl yazısını da yayınlarım.
   Yazıyı bitirmeden bir şey daha soracağım. Bildiğiniz üzere burada bir hikaye yayınlıyorum her pazartesi... Okuyorsunuz da. Yani ben hiç okunmaz diye düşünmüştüm de 10-15 kişi var takip eden (şikayet etme, şükret mantığıyla ilerliyorum) Yalnız hiç yorum bırakmıyorsunuz. Neler düşündüğünüzü merak ediyorum canlarım... Arada bir yorum bırakıverin, olur mu?

  Son olarak Carnival Row'un fragmanını ekleyerek size -şimdilik- veda ediyorum.


Şöyle dizilerdeki gibi büyülü bir aşkı bulabilmek dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder