25 Ağustos 2018 Cumartesi

Çaput Bağlama Yazısı #7

  Merhabalar efeeeendim! Ben geldim. Nereden geldim, yolda nerelerde durdum, neler yaşadım,
neleri atlattım, neler kazandım ve kaybettim... Hepsini yazmak istiyorum aslında. Zira gerçekten uzun bir yaz geçirdim bu sene. Dolu dolu olduğundan da çabuk bitti sanki. "Keşke hiç bitmeseydi." demeyeceğim elbette. Sıcak havalardan sonsuza kadar nefret edeceğim, biliyorum.
  Yazın başında da Ç.B.Y. yazmışım, sonunda da yazayım dedim. Amaaaan size ne benim isteklerimden biliyorum ama okuyorsunuz. Bu yaz, çok az yazı yazdım, blogu boşladım, farkındayım. Yine de bir önceki Ç.B.Y. en çok okunanlar arasında :) Okumadıysanız da şu cümlemin üzerine tıklayın da okuyeverin.
   Bu yazı dizisinin yedincisini yazıyorum. Artık bir şeyden kesin emin oldum. Buraya olmasını istediği şeyleri yazdığımda, o şeyler genelde olmuyor. Lakin oldu mu, çok güzel oluyor. Hani istediğimin on katı güzellikte oluyor. Sürprizli oluyor, büyüleyici oluyor.
  Ben de yazıyorum işte. Yazayım bakalım.


Çaput Bağlama Yazısı

  Artık yavaştan güneş gitmeli çünkü eylül kapıya dayandı. Yalnız ben tatildeyken gitmesin lütfen. İlk isteğim bu. Haziranın ortasında kısa bir tatil yapacaktık, yağmur yağdı. Antalya'da gece battaniye ile uyudum balkonda. Abartmıyorum oldu bu.
 Şimdi de çıkacağız tatile. Tek temennim havanın bozmaması ve benim ölümüne eğlenmem. Gerçekten buna ihtiyacım var. Dedim ya, dolu dolu geçti bu mevsimim, doğru dürüst dinlenemedim. Bol bol dinlenmek, gezmek ve yüzmek istiyorum. Yaşasın eylül!

  Daha çook yazmak istiyorum. Yazıyorum da zaten. Biliyorsunuz ki, salak gibi blogu bırakmayı düşünmüştüm iki ay önce. Bu sebepten de elime kalem almaz olmuştum. Şimdi o iki ayı telefi etmek ister gibi durmaksızın bir şeyler yazıyorum. Daha çok yazmak istiyorum.Çok çok çok çok yazmak istiyorum. Sayfalarcaa... Ayrıca yazdıklarımı biraz daha iyileştirmek istiyorum.
  Şiir yazmaya başlamıştım. Çok reziller. Umarım bu konuda da kendimi geliştirmeyi başarabilirim.

 Bu ay kimse girmesin hayatıma. Yeni insanlarla tanışmak istemiyorum. Yeni arkadaşlık istemiyorum. Kimseyi tanımak için çabalayacak gücüm yok. Yüzde yüz tatil modundayım.
 Bu ay kimse de çıkmasın hayatımdan. Mümkünse ömrüm boyunca kimse çıkmasın hayatımdan. Şu an ideal arkadaş kapasiteme sahibim. Ayrıca vedalaşmak kadar berbat bir durum yok. Açık olan hiçbir defteri kapatmak istemiyorum.

 Daha fazla okunmak istiyorum.

  İlgi istemiyorum. Mümkünse eylül ayı boyunca unutulmak istiyorum. Nedenini bilmiyorum. İnsanlara mesaj yazmak ya da aradıklarına geri dönmek bile son bir iki haftadır çok zor geliyor bana. Keşke adımı soyadımı değiştirip sadece bir aylığına, yalnız başıma, soğuk bir ülkede kafa dinleyebilsem. Kimseyle konuşmadan, kimseyi dinlemeden...

  Kilo vermek istiyorum. Zaten son iki ayda yaklaşık dört kilo verdim. Şu ayda da bir iki kilo versem tam hayalimdeki gibi bir insan olacağım sanki. Keşke kilolarımla arada birkaç derdi de verebilsem ama neyse canım! Onlar da hayatın tadı tuzu.

  Güzel bir komedi filmi izlemek istiyorum. Gülerken karnım ağrısın, gözlerimden yaşlar gelsin. Bu ihtiyacım kendini gösterdiğinden beri çok güleceğim bir filme rastlamadım. Rastladıklarımı da önceden izlemişim maalesef. Öneriniz varsa, alırım.

Eylül beklentilerim bu kadar işte. Bakalım, bunlara evren nasıl bir cevap verecek. Tamam mı, yok olmaz, tamam mı?

Çok neşeli bir sonbahar başlangıcı olması dileğiyle...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder