Keşke ağrı olsa. Bir ilaç alırsın geçer. Ama bu geri zekalı kaygı denen şey geçmiyor bir türlü. Yoksa yazacağım yok buraya. Elim gitmiyordu bir türlü klavyeye. Yazacak çok şeyim olmasına rağmen sözcükler birleşip bir bütün oluşturamıyor. Öylesine koptum, öylesine bezdim.
Hevesim kırıldı sanırım. Birisi bana "Bu basit, bu güzel değil, şunu beğenmedim." deyince yediremiyorum kendime. Sanki herkes her şeyimi beğenmek zorundaymış gibi hissediyorum. Biri bana öyle dediğinde, diğer tüm beğenenler beni kırmamak için yalan söylemiş gibi geliyor.
Neyse bu konu üzerinde daha sonra kafa yorabiliriz. Ben buraya "Kaygı" hakkında yazmaya geldim. Bu köşe o lanet duyguya ait.
Gelecek kaygımdan bahsetmiştim zaten. Okuyan bilir. Her güzel anımda aklıma geliyor diye mızmızlanmıştım. Şu sıralar da sinir stres içerisindeyim. Çünkü birilerine, bir şeyler için daha çok çalışacağıma söz verdim. O yük omuzlarıma binince de bir kısa devre filan yaptım, garip bir ruh hali içine girdim.
Baktım olmayacak, açtım canım TDK'yı baktım sözlük anlamına. Kaygı nedir? "Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa."
Bana yetmedi, üzüntü sözcüğüne baktım bir de. "Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği,teesür."
Yaşadığımız hayatta, kime ne zaman, nerede, ne olacağı belli değil. Belki ben bu yazıyı tamamlayamadan öleceğim, ya da belki sen, son sözcüğü okuyamadan... Verdiğim sözü tutup tutamayacağım da belli değil. Ama oturup olmasını istemediğim şey için yas tutacağıma, olmasını istediğim için çalışabilirim.
İstediğimi ter dökmeden, emek harcamadan elde edemeyeceğimin farkındayım. Ama elimden geleni yaptıktan sonra olmamasından korkuyorum. Beni mahveden şey bu kara düşünce bulutu. Sanırım daha önce de çok uğraştığım bir şeyin olmamasından kaynaklanıyor bu umutsuz bakış açım.
Bu sefer kararlıyım. Belki ilacım yok kaygıma sürecek. Paşa paşa gireceğim stresime. Ama en sonunda benim için en iyisi neyse o olacağına dair inancımı tam tutmaya çalışıyorum. Kötünün beni bulmayacağına ikna ediyorum kendimi. Kötü olsa bile her beladan kurtulduğum gibi bir şekilde kurtulacağımı tekrar ediyorum zihnimde.
Asla yüzde yüz rahat olmayacağım sorumluluklarım tükenmeden. Bunu bilmek de güzel bir şey. Sorumluluklarımın bilincinde olduğum için mutluyum en azından. Elimden geleni deneyebilme cesaretim olduğu için...
Siz siz olun, kaygınızı geçiştirmeyin. Kötü bir şey değil çünkü, ben bunu anladım. Hep söverim, sevmiyormuş gibi yaparım ama hissedebildiğim için minnettarım.
Son satırlarımı da babacan öğütlerimle doldurduğuma göre çalışmaya geçebilirim. Bana dua edin...
Gelecekte, verdiğiniz tüm sözlerin altından alnınızın akıyla kalkmanız dileğiyle...
-Karamsarpollyana-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder