Defterimden:
“Es vermeli.” dedim, verdim. Yazmaya bazen de yaşamaya. Sonrasında bir çok çelişkiden ilişki çıkarımlarında bulunup işgillendim durumların yapaylığından. Apayrı insanlarla yan yana durdum. Onlarlayken her şeyden irite oldum. Doydum. Doydum yanılsamaların verdiği sahte molalara. Yine de gözümü yumdum tempolu koşmalara.
Durgun, durgun mu durgun sularda güneş de artık dağların ardında; yalan sevinçlerin kolları sarmışken bedeni, yalanların gerçekleşmesini umdum.
Duydum, duydum ki herkes birbirinden farklı, bir o kadar da aynı. “Biliyorum ben bu tipi.” Aman bunlar için üzme kendini. Tüm bu insanlar yanından gitti mi; rüyalar alemi seni ne zaman uçurumdan itti?
“Es vermeli.” dedim. Verdim. Bu bir toparlama girişi. Çarpık, karışık, yıkık, alık, aşık, kaçık, gıcık. Uzaktan baktığımdan etraftakilere tanık.
Biliyoruz ki, sizin için tüm çığlıkların sesi kısık.
(s.j.v.)
Gerçek bir mola dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder