
Lisede öğlen aralarında kankalarım koca bahçenin tam ortasına gerilmiş fileden, güzelim voleybol toplarını estetik bir şekilde karşıya geçirirken onlara katıldığımda gülmeye başlıyorlardı. Çünkü girdiğim her takımın kaybedeceği yüzde yüz kesin bir sonuçtu. Evet, benim olduğum hiçbir takım kazanamadı ve yine evet, sadece voleybolda yeteneksiz değilim.
Basketbol, futbol gibi ultra sporlar hadi neyse de, ben masa tenisi filan da oynayamıyorum. Eski okulun zemin katında bir masa tenisi için yeterli ekipmanlar vardı mesela. Bir grup arkadaşım da orada takılmayı çok seviyorlardı, ben de bir ara onların peşine takılayım dedim. Facia! Bir insan tenis raketini bile tutamaz mı arkadaş? Hayır, bilerek yapsam neyse de bilerek de yapmıyorum. Yetenek sıfır! SIFIR.
En son spor denememi, geçen yıl kick boks kursuna yazılarak yaptım. Bir ara annemle pilatese filan da gitmiştik ama tahmin edildiği üzere ona da tutunamamıştım. Oysaki kick boks baya iyi gidiyordu. Hoca yeteneksizliğimi keşfetmişti, bu yüzden iyice bir destek veriyordu bana.
Ancak bir ay dayanabildim. Sonra o olay da yalan oldu.