Westworld: TOP 5

Herkese merhaba. On beş tatil benim için pek de tatil gibi geçmemesini göz ardı edebilirsek her şey güzel. Bir kere en sonunda Westworld'ün ilk sezonunu tamamıyla bitirebildim. Büyük başarı değil mi?
  Biliyorum, daha önce dizinin tüm bölümleriyle ilgili bir düşünce yazısı yazacağımı söylemiştim fakat Ben Barnes'ın dünyanın en iğrenç karakterine can verdiğini anlayınca ( diziye başlama sebebim Ben Barnes'tı maalesef ki...) elim bir türlü klavyeye gitmedi. Bu yüzden yazı dizisi yalnızca iki bölümcük sürebildi. İsterseniz onları da buraya ve buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
 Aslında Westworld'le ilgili bir şey yazmayı düşünmüyordum fakat sezonu bitirdim ve diziye HAYRAN kaldım. Kazandığı tüm Emmy'leri filan her şeyi haketmiş mübarek.
 Bu yüzden daha önce Game of Thrones dizisi için yaptığım gibi bir 'TOP' listesi hazırlama kararı aldım. Umarım ilginizi çeker...

"This violent delights have violent ends."

Not: Bol bol spoiler olacak, haberiniz ola...



5 Numara: Abernathy'nin Delirdiği Kısım:

Ay vallahi hangisi hangi bölümde oldu bilmiyorum. Çünkü hepsini üst üste izledim gibi bir şey oldu.Zaten sezon bitince upuzun bir film izlemişim gibi hissettim. HBO baya bir para yağdırmış, belli.

Neyse konumuza dönelim. Abernathy diyorduk. Dolores'in biricik babişkosu rolündeki robot...Her zamanki döngüsünde ilerlerken Westworld'ün dışında çekilmiş bir fotoğraf buluyor ve bir anda devreleri yanıyor.
 Asıl efsanevi olay bu değil elbette. Beni etkileyen kısım Abernathy'nin arızası tespit edildikten sonra Doktor Ford ile yaptığı tehditsel konuşması ve o rahatsız edici içten kahkahası. Amma gerilmiştim o sahnede ya.
Öte yandan finale yakın bir bölümde Abernathy'nin bulduğu fotoğrafın nereden ve kimden geldiğini de görmüş olduk. Meğer fotoğrafta gülümseyen o kadın, ileride Man İn Black olup tüm Westworl'dü satın alacak adam olan, beyaz şapkalı William'ın gerçek hayattaki nişanlısıymış. Vay be!

 Buyrunuz bu da sahne:

4 Numara: Kafasını Ezen Robot:

Dizideki en iğrenç sahne ödülü goes tooo.... Gerçekten bir kısmında gözlerimi kapattım. Elsie
adındaki teknikerimizin Westworld semalarında bir yarığın içinde bulduğu robotla başlıyor her şey. Sonra yanındaki çok bilmiş adam robot nasıl olsa öldü diye kafasını kesip onu götürmeyi planlıyor. Buraya kadar her şey protokole uygun tabii. Ama robot henüz kafası kopmadan uyanıyor ve eline aldığı öküz gibi bir taş parçasıyla Elsie'nin üzerine yürümeye başlıyor. Elsie aptalı da kaçarken düşüyor...
Daha sonra tam diyoruz Elsie'yi kaybettik, şimdi kızda kafa filan kalmayacak, işte o an robot taşı kendi kafasına vurmaya başlıyor. Hem de defalarca. Ezik büzük bir şey oluyor kafası. İĞRENÇ!

3 Numara: Maeve Reis:

  Kadının gücü adına! Resmen feminist yanım kendini kaybetti Maeve'in olduğu her sahnede. O yüzden Thandie Newton'un canlandırdığı bu karakterin mükemmelliğini tek bir sahneyle anlatmak istemiyorum.
  Maeve en zeki robottu tüm sezon boyunca benim gözümde. Özetle anlatmak gerekirse:  Onarılıp Westworld'e geri yollanacakken aniden uyandı ve bir daha uyumadı. İki tane gerizekalı teknikeri tehdit etti, tüm özelliklerini en iyisinden yaptırdı. Kendine öldürebilme yeteneği eklettirdi ve Westworld'den kaçma planı yaptı.
 
  Ama son bölümde öğrendik ki, birisi bir şekilde onu, tüm bu yaptıklarını yapmaya programlamış. Kendisi bu durumu öğrenince "Yok öyle bir şey." diyerek reddetti fakat bence öyle bir şey var. Zaten parktan çıkmak için trene bindi, son anda kararını değiştirdi alık.

 Yine de Maeve'in sahnelerinden birini seçmek zorunda olsam zirvede iki sahne kapışır. Biri ikinci
defa uyanıp, teknikerin tamir etmeye çalıştığı kuşu elinde tuttuğu sahne; ikincisi ise öldürebilme yeteneğini kazandıktan sonra teknikerlerden birinin boynunu kesip diğerine düzelttirmesi...

  Bu teknikerlerin de çekmediği kalmadı arkadaş... Maeve tarafından bin beş yüz defa tehdit edildiler. Ama en efsane tehdit sahnesi şu aşağı koyacağım. Alt yazılısını bulamadım maalesef. Yine de kısaca ne dediğini özetlemem gerekirse Maeve onları ilk önce tanrı sandığından bahsediyor. Sonra da sadece insan olduklarını anladığını, insanları bildiğini söylüyor. Sonra da efsane replikler bir bir ağzından çıkıyor: "Ölümden korktuğumu düşünüyorsunuz. Milyonlarca kez öldüm. Bu konuda çok iyiyim. Peki ya sen kaç kere öldün? Çünkü eğer bana yardım etmezsen, seni öldürürüm.

2 Numara: Bernard Kim? Arnold Nasıl Öldü?

Dizinin başından beri biz izleyicileri meraktan öldüren bir karakterden bahsedeceğim size. Doktor Ford'un ortağı, bir robot tarafından öldürülmüş Arnold'ı kastediyorum.
 Başta Dolores olmak üzere birkaç robot belirli birkaç sahnede hep Arnold'un sesini beyinlerinde duyduklarından bahsediyorlar. Sır perdesi yine final düzlüğünde açığa çıkıyor.
 Peki Bernard ne mana? Şöyle ki; Bernard dizinin belki de en önemli varlığı. Varlık dedim, çünkü ilk yedi bölümde filan kendisini insan sanıyoruz. Ford'un bir numaralı yardımcısı, Westworld'ü denetlemekten sorumlu olan Teresa isimli hanımın da manitası...
 Sonra Teresa onu işten attırıyor. Hem de haksız yere. Ama Bernard yavrum hala iyi yürekle onu doktor Ford'un olduğunu keşfettiği Westworld içinde bulunan gizli bir mekana indiriyor. O kısıma kadar Bernard, Ford'un arkadan iş çevirdiğini söyleyecek sanıyoruz. Sonra işler karışıyor.
 Teresa Ford'un yaptığı robot çizimleri arasında, o ana kadar insan olduğundan hiç şüphemizin olmadığı Bernard'ın çizimini buluyor. Ardından yüce doktor Ford alana teşrif ediyor.
 Gerisi çok ilginç. Birkaç kelam ediliyor. Bernard şaşkınlıktan dilini yutuyor. Sonra Ford, Bernard'a biricik sevgilisini öldürtüyor. Hem de kafasını duvara vura vura.

İleri bölümlerde Bernard olayı iyice karmaşıklaşıyor. Çünkü Bernard'ın aslında Arnold'un robot hali olduğunu öğreniyoruz. Ford en yakın arkadaşını kaybedince onun robotunu yapmış meğer.

  İşte o sahne:

Şimdi asıl bombaya geliyorum. Arnold'ın ölümü! 

Arnold Westworld açılmadan önce robotların canlı olup olmadığını anlamak amacıyla labirent isimli bir oyun kuruyor. Dolores bu testi geçince robotların gerçek olduğunu, canlı bir bilince sahip olduğunu fark ediyor ve bu yüzden Westworld'ün açılmasına karşı çıkıyor.

Ford bu öneriyi reddedince, ortağı Arnold, Dolores'i ve onun aptal aşığı Teddy'i içeren bir plan yapıyor.

Plan tüm robotları öldürüp, Westworld'e açılması için hiç bir kaynak bırakmamak. Böylece Dolores'i ve Teddy'i silahlandırıyor, beraber tüm parkı biçiyorlar. 

Fakat Arnold hala robotların tamir edilebileceğini düşünüyor, planına başka bir boyut katıyor. Dolores'i kendisini öldürmeye programlıyor. Bir plak takıyor, sandalyeye oturuyor sonra BAM! Dolores Arnold'u öbür dünyaya yolcu ediyor. Ve biz de geçirdiğimiz şoktan dolayı ölümün kıyılarından geri dönüyoruz...

İki numaranın tahtını kapan o müthiş sahne(İlk bir dakika):

1 Numara: Ford'un Emekliliği:

İzlediğim en güzel sahneye geldi sıra. Tartışmasız ve açık ara farkla en güzel sahneydi bu. Dolores'in seri bir katil olan bir robotla birleştirilmiş olduğunu öğrenmemizin ardından Doktor Ford ona eski kişiliğine dönmesini teklif ediyor.

 Bu arada herkes Ford'un yeni hikayesini izlemek amacıyla Westworld'de bir partide. İçkiler tamam, robotlar onları eğlendiriyor, elit kısım çok mutlu!

 Sonra Ford emekliliğini açıklamak amacıyla sahneye çıkıyor. Onu emekliliğe zorlayan yelloz kadın mutlu mutlu içkisini yudumlarken Ford konuşmaya başlıyor. Bu konuşmayı altyazılı olarak size aktarmak çok isterdim ama yok bulamadım. Son beş dakika zaten. İsterseniz internetten bütün bölümü açıp izleyebilirsiniz.

  Anlıyoruz ki; Doktor Robert Ford da robotların insanlar kadar bilinçli olduklarının farkındaymış. Ama Arnold'ın aksine onların insanlara karşı savaşmalarına ve bu savaş için tecrübeye ihtiyaçları olduğunu düşünüyormuş. Westworld o robotların tecrübe edinmeleri için oluşturulmuş bir alanmış... Ford aslında göründüğü kadar kötü biri değilmiş.

Finalde Arnold'un öldüğünde çaldığı plak çalmaya başlıyor. O an damarlarınızdaki kanın çekildiğini hissediyorsunuz. Dolores elinde Arnold'ı öldürdüğü tabancayla çıkageliyor. Yavaş yavaş sahneye çıkıyor, Ford'un arkasından yaklaşıyor ve sonra silah sesi duyuluyor.

O sırada parkın öykü yazarı, bozuk robotların olduğu kısmın boş olduğunu fark ediyor. O robotlar ise atlarına binmiş parti alanına doğru geliyorlar. Sonrası çığlık, kıyamet ve bol bol kan. Ford emekliliğinden önce son hamlesini yapmış oluyor. Seni seviyoruz Doktor Robert Ford. Bu karaktere can verdiğin için seni de seviyoruz Anthony Hopkings...

 

BONUS:

Dizide en büyük değişimi gösteren karakterin William olduğunu biliyoruz. Kendisi iyi kalpli tontiş

bir kovboydan, siyah giyen, Westworld'ün en büyük hissedarı Men İn Black'e dönüşüyor sonuçta. Ed Harris'e de sonsuz saygım var bu karakterin yaşlılığına can verdiği için. Bu yüzden bonus kısmı sana ait gönlümüzün acımasız kovboyu.

Son bölümde William'ın aslında Men İn Black'in gençlik hali olduğunu öğrendiğimiz sahneyi koymayı çok isterdim ama Ben Barnes'ın rezil sahnesi yüzünden koymayı reddediyorum. Öyle güzel bir insanı neden en pislik karakter olan Logan olarak alırlar diziye anlayamıyorum. NEDEN?

Gifle idare edin artık.

İşte Westworld maceramın sonu. Dizi tüm ödülleri silip süpürünce ikinci ve üçüncü sezon onayını da almış bu arada. Hala izlemeyen varsa aranızda sizi cahiliyetiniz ve zevksizliğinizle baş başa bırakıyorum. Zira bu dizi benim bebeklerim arasında.

İkinci sezonda Robert Ford'un robot olarak dönmesi dileğiyle...