15 Mart 2016 Salı

Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar

Neden, etrafımızda o kadar çok insan varken, arkadaş edinmek teknoloji sayesinde böylesine kolayken sürekli yalnızlıktan yakınıyoruz?
Sanırım bu büyük sorunun cevabını verebilecek kadar engin bilgiye sahip değilim. Fakat düşüncelerimi sizinle tüm içtenliğimle paylaşabileceğimi sanıyorum.

Sorun bizde!

İnsan biriktirmeye alıştık çünkü. Etrafımızdaki insan sayısıyla ve sosyal medya hesabımızdaki takipçi fazlalığımızla orantılı sanıyoruz mutluluğu. En azından iyi hissettiriyor değil mi yağmur gibi yağan beğeniler, yorumlar?
İnsan biriktiriyoruz işte. Gerekli gereksiz kim varsa istifliyoruz bir kutuya. İşimiz düşer de kullanırız diye, diğerleri çok tanınanı çok “iyi” sanıyor diye.

Sonra kenara aldığımız her şahsa değer biçiyoruz kendimizce. Yanımıza alıyoruz, seviyoruz. Eğleniyoruz onlarla birlikte. Yeri geliyor ağlıyoruz belki de.

 Ne kadar taşırsak onları yanımızda o kadar da tanıyoruz. Yüzlerine boyadıkları o ifadeler gün geçtikçe siliniyor, akıyor yapmacıklıkları. Gerçeğe dönüş yapılıyor.
Tanıyoruz dedim ya, kötü yönler batıyor kıymık gibi. Oynadıkça daha da acıtıyor.

Kimse kimseyi o kötü yönleriyle kabul etmek zorunda değil elbette. Yaşanan bir uzaklaşma senfonisinin ardından yapılıyor tekrar makyajlar bir şekilde. Giyiliyor kostümler ve oyuna devam ediliyor.

Her insan başına bir tane yakın arkadaş düştüğüne inanıyorum ben. Yakın arkadaş dediysem kastım şu kardeş denilenden. İki tane dost bir hayat sığmıyor. Makyajını silmediğinde hatta maskesini çıkartmadığında bile size tertemiz görünen bi’tanecik insan… Biriktirdiklerinizden apayrı bir yerde elini omzunuza koymuş sizi her türlü belada, mutlulukta destekliyor.

Marilyn Monroe’nun uzunca bir sözü var. “Bencil sabırsız ve biraz güvensizim. Hatalar yapıyorum, kontrolsüzüm ve zaman zaman idare edilmesi güç biri oluyorum. Ama en kötü halimi idare edemiyorsan, en iyi halimi de kesinlikle hak etmiyorsun.” Diye….

Yalnızlığın sağır edici sessizliğini susturmak istiyorsanız, biriktirdiğiniz yığınla insanın arasından birini ayırın kenara. Kargaşa anında yanınızda olan olsun bu ayırdığınız kişi. Öyle biri yoksa da bulun onu. Çünkü ben onun da sizi aradığından eminim.

Emin olduğum bir diğer şey o kişiyi ayırt etmenin başka bir yolu:
Onu her hatasında koşulsuz şartsız affedeceğiniz.

Burada arkadaşlık üzerine yazdığım ilk yazı değil bu, son olmayacağını da söyleyeyim. 

Dostunuzla yalnız kalabileceğiniz ve kahkahalarınız havada uçuşacağı günler geçirmeniz dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder