29 Temmuz 2023 Cumartesi

Kayıp Giden Okuma Alışkanlıkları Üzerine

Elinize bir kitap aldığınızda ne hissediyorsunuz?

Ben genelde, kendi hayatıma es vereceğim için mutlu oluyorum. Dünya üzerine yollanırken hapsedildiğimiz bu kişiden, benden çıkıp başka biri olabilme imkanı veren; başka bir evrene elimden tutup götüren alternatif bir yaşamın içine girmek beni heyecanlandırıyor.

Son zamanlarda bu hissi, insanoğlu olarak kaybettiğimizi düşünüyorum. Sadece roman ya da öykü okumanın verdiği hafifliği değil, okuyarak öğrenme kavramıyla ilişkilendirebileceğimiz “merak, ilgi…” gibi sırf bu eyleme özgü olan duyguları da yitirdik.

Açıp, film-dizi yorumlarını karıştırmak; makale araştırmak; gazeteye göz atmak gibi şeyler tarihe karıştı sanki. Artık insanlar “Youtube” kültürünü benimsemiş hatta sadece bu olsa iyi, 30-40 saniyelik İnstagram “Reels” videoları ile hipnotize olmuş durumda. Her şey çok hızlı olmalı, en kolayı elde etmenin yanı sıra faydalı olmak gibi bir kaygı gütmeyen bilgileri bilinç sepetinde barındırma hastalığı peydah olmuşa benziyor.

Bu kadar sert eleştirmemeli.

16 Temmuz 2023 Pazar

Çöl Perisi


Gökyüzünün gerçek üstü bir doğası var. Morun en açık tonundan lacivertin en koyusuna olan geçişiyle bir renk kartelasını andırıyor. Yıldızlar beyaz parlak toz parçacıklarına benzeyen görüntüsüyle tepemizde dans ediyor. Hava berrak, sanki görülebiliyor. Uzansam esen rüzgarı yakalayacağım. İnanılmaz bir algı gücü sarmalıyor beni, bizi.

Ayağımın altındaki bu zemin ufukta gökyüzüyle bütünleşiyor. Yeterince yürürsek göğe katılacağız, yıldız tozuna dönüşeceğiz sanki. Ufuk bir görünüyor bir yok oluyor, üstümüzdeki o sonsuz kubbeden yansıyan ışık boşlukta süzülüyormuşuz gibi hissettiriyor.

Rüzgar esiyor, belli belirsiz ve ılık. Çölün kumları hafifçe havalanıyor, yıldızlara katılıyor. Buluyorlar birbirlerini, eşli bir dans başlıyor. Rüzgar gelirken limoni ferah bir koku getiriyor. Bu koku bana hiç bulunmadığım bahçeleri hatırlatıyor. Çölün ortasındayken, zengin bir bahçede hissetmek bir mucize olmalı diyorum. Bir mucize olmalı.

Kaftanıma da yıldızlar işlenmiş, çölün ortasında beyaz pullu bir balık gibiyim, saçlarımın arasından tüller uzanıyor yere, her adımda parlak kumu süpürüyorum. Çıplak ayaklarım yumuşak zeminle bütünleşiyor, çölün kendisi oluyorum. Çölün kendisi olmak beni bir kez daha büyülüyor. Ben kumum. Gökyüzüyüm, yıldızlarım. Ben kimim? Hipnotize olmuş şekilde yürüyorum, Kefren konuşuyor, çağrısına kulak veriyorum.