8 Mayıs 2019 Çarşamba

Hayali Rota



  Bundan birkaç sene önce blog yazmaya karar verdiğimde bulmakta en çok zorlandığım şey isimdi. Sanki çocuğum olacaktı da ona isim buluyordum. Bendeki de öyle bir ciddiyet işte. Sonra okuduğum bir kitaptan esinlenerek "Orada Burada Her Yerde" deme kararı almıştım. (Kitap da dünyanın en dandik kitaplarından biriydi... neyse)
  İsim biraz seyahat blogu ismi olsa da aslında burası, her şeyden biraz biraz yazacağım, tatlı canım ne isterse ondan bahsedeceğim bir köşe olduğundan Orada Burada Her Yerde.

  Öte yandan, bu sabah zihnimde "Keşşşşşke seyahat bloggerı olsam yaaa." diye bir baloncuk belirdi. Gezip yiyip, içip.... neyse işte her haltı yeyip buraya yazma hayali, ÇIK AKLIMDAN.  Gerçi birazcık çıkmak zorunda çünkü imkan yok. En azından şimdilik mümkün değil.
  Yine de bu beni durdurmadı ki yine buraya geldim ve bir şeyler yazıyorum. Başlıktan anlayacağınız üzere size gitmek istediğim, gitmekle de kalmayıp yazmak istediğim 5 yerden bahsedeceğim. Hayali rotalarımı anlatacağım.

Hazırsanız eğer.

Not: Bu yazıdaki hayallerimi çalıp kendinizinmiş gibi arkadaş ortamlarında satmak serbesttir. Kaynak göstermeseniz de olur. Kızlara hava filan da atabilirsiniz.
 Çünkü ufkunuzu biraz olsun genişletebilirsem, ne mutlu bana.  :)

Hazır mısınız, bir düşünün. Sonra da okumaya başlayın bakalım.

4 Mayıs 2019 Cumartesi

Düşündüğünüz Gibi Değil!

"Aslında, sahip olduğunu düşündüğün hiçbir şey tamamen sana ait değil." Birkaç gündür bir ses
kulağıma durmaksızın bu sözü fısıldayıp duruyor. İnanın ki, bu cümle duyması hoş bir cümle değil. Acı bir gerçek. İnsanı da azıcık rahatsız, birazcık huzursuz, bir miktar da mutsuz ediyor.

 "Aslında sahip olduğun hiçbir şey senin değil... Mutluluğun bile tam anlamıyla sana ait değil. Ya biri tarafından mutlu edildin ya da kendi kendini ettiğin an alındı elinden. Hiç o mutlu andayken huzurlu hissedemedin bu yüzden. Alınmasa da bir paranoya sardı seni, kaybederim korkusundan tadını çıkaramadın."
  Yalancı iç ses! Alacağın olsun e mi! Sana mı kaldı bana gerçekleri söylemek? Yok efendim mutluluk bile benim değilmiş de bilmem ne... Boş yapma, boş!

"Peki ya bu zamanın sana ait olduğunu mu düşünüyorsun cidden? Zaman sana aitse durdur bakalım becerebiliyor musun? Geriye git, hatalarını düzelt. Onu da yapma, tamam. Geleceğe git öyleyse. Şöyle bir 5-10 yıl sonrasına mesela... Öğren neler olacak, ona göre adımlarını at. Yoook ama yapamazsın ki. Meydan okuyorum haydi sana. Yapabilirsen her şey senin olsun, daha tek kelime etmem."
 Bak yine saçma saçma konuşuyorsun. Ne diye benden imkansız şeyler istersin? Zaman benim zamanım istediğim gibi değerlendirdiğime göre.