28 Ocak 2019 Pazartesi

Oscars 2019 #1: Cold War

  Merhaba sevgili okuyucu! Umarım hayatında her şey umduğun gibi hatta umduğundan daha iyi gidiyordur. Güneşin kendini gösterdiği, sakin bir pazartesi gününden bildiriyorum: Bu senenin Oscar dizisine başlamanın vakti geldi.
  Hatırlarsanız geçen sene, adayların arasından seçtiğim 5 filmle ilgili düşüncemi yazmıştım.Yeri gelmiş gömmüşüm, yeri gelmiş sövmüşüm, bazen de övmüşüm, dünyanın en prestijli ödülüne aday olan filmleri. E aman yani napayım, yalan mı atayım beğenmediysem? Ben de film yorumlayarak stres atan değişik bir insanım işte...
  Geçen sene favorim, Three Bilboards Outside Ebbing, Missouri filmiydi. İki ödül kaptı. Yazı dizisinde de en son onu yazmıştım. Bu sene favorimi ilk yazıda açıklamak istiyorum. Başlıktan da anlayacağınız üzere: Cold War
 (Tüm Roma destekçilerinden af diliyorum.)
  Fakat ondan önce geçen senenin yazılarını bulmak, üzerine de okumak isterseniz bu cümlenin üzerine farenizi getirip hafifçe tıklatmanız yeterli olacaktır. 
 Bu sene hangi 5 film blogda olacak diye merak ettiyseniz, liste şu:
Film yorumuna geçmeden küçük bir şey daha belirteyim. Geçen sene bu Oscars yazılarıma rekor okunma gelmişti. Nasıl rekor ama biliyor musunuz? Gelmiş geçmiş en az okunma rekoru. Neden hala yazdığım hakkında hiçbir fikrim yok. Neyse, birazcık hayali karakter gömüp deşarj olayım bari. 

21 Ocak 2019 Pazartesi

101

***Yazının en başında önemli bir detayı belirtmek istiyorum. Başlığımızın yazacağım hiçbir şeyle alakası yok. Yalnızca bunun 101. yazı olduğunu vurgulamak istedim. O kadar.***
 Ya da belki vardır. Düşünün bakayım, başlığı okuyunca aklınıza ilk ne geldi. Vallahi bana biri durduk yere "Yüz bir!" dese, aklıma oyun gelir. Başka da bir şey gelmez.
 Bakın şimdi konuyu nasıl bağlayacağım.
 Oyun.
 Sadece masaya oturup, kart ve taşlarla eğlenmek veyahut vakit doldurmak adına uğraştığımız bir meşgale değil de yaşamın ta kendisi. Bizden her saniye oyun oynamamız bekleniyor adeta. Oynamayınca da beklentileri karşılayamadığımızdan kendimizi parçası olmadığımız  bir yarışmadan diskalifiye edilmiş olarak buluyoruz.
  Genelde oynuyoruz ama. Bir satranç tahtası başında dişli bir rakiple karşı karşıya kalan herkes hamle yapar. İşte, aşkta, ailede... Her sosyal alanda ve fazlasında!