Her sene yaptığımız gibi bu sene de eski yılı analiz edeceğimiz, yeni yıl beklentilerimizden bahsedeceğimiz
yazımıza hoş geldiniz! Sözcükler zihnimden taşarken yazıyorum bu satırları. Hem bloga ara verdiğimden (özleştik) hem de yazacak, anlatacak çok şeyim olduğundan. E biraz da acelem var tabii.
Neden mi acelem var? Vallahi seneye bu günü üç saatte sunum hazırlamaya çalıştığım bir gün olarak hatırlayacağım da ondan! Ödevim varmış, sabah öğrendim de...
Bu son da 2021'e yakışan bir son oldu açıkçası. Tüm yıl olmayan ödevlerimi yetiştirme telaşı içinde geçti sanki. Stres doluydum anlayacağınız. Her açıdan, her gün ("neredeyse" her gün diyelim de abartı kaçmasın) bir gelişme, bir tantana... Ülke gündemi rahat bıraksa, korona salmıyor insanı, korona salsa kişisel problemler, akademik yaşantı falan filan. Beni yıldırdı 2021. Şakasız.
31 Aralık 2021 Cuma
26 Aralık 2021 Pazar
Cıvıl Cıvıl Bir Yeni Sezon, Emily in Paris
Sizlerle arayı daha fazla açmamak adına, son
üç günümü meşgul edip hayatıma güzel bir esinti getiren
Cooper’ın bu sezon yaşadığı maceraları tartışalım, diye düşündüm. İnternetin İnstagram cephesindeki magazin bloggerlarının bol keseden kötüledikleri Emily in Paris bu sezonuyla 10/10’luk bir performans sergileyememiş olsa da bence tatlıydı. İzlenirdi. Sonuçta genç bir kadının 1 yıllığına Paris’e taşınıp aşkı falan aradığı diziden derin manalar çıkarmak gibi bir gayemiz yok.
Cooper’ın bu sezon yaşadığı maceraları tartışalım, diye düşündüm. İnternetin İnstagram cephesindeki magazin bloggerlarının bol keseden kötüledikleri Emily in Paris bu sezonuyla 10/10’luk bir performans sergileyememiş olsa da bence tatlıydı. İzlenirdi. Sonuçta genç bir kadının 1 yıllığına Paris’e taşınıp aşkı falan aradığı diziden derin manalar çıkarmak gibi bir gayemiz yok.
Peki neler oldu bu ikinci sezonda?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)