KAÇ YAŞINDASIN SEN?
3. Geleneksel Doğum Günü Yazısı'nı yazmak için buradayım. Sanki yüz yılardır blog yazıyorum da, bu da benim milyonuncu doğum günü yazımmış gibi hissetsem de; yaza yaza iki tane daha yazmışım. Bu üçüncü.
Yaş aldığıma seviniyor muyum, üzülüyor muyum, inanın her yıl aynı ikilemi yaşıyorum. Bazı zamanlar sanki, ben zaten çoktaaaaan ellili yaşlarımın ortasına gelmişim de yıllarım beni arkadan takip ediyor; bazı zamanlarda da küçücük bir çocuğum, henüz hiçbir hayal kırıklığını tatmamışım, hayatımda hiç yorulmamışım, üzülmemişim. Bu yüzden benim için insanın kaç yaşında olduğunun bir önemi yok. "Yaş" kavramını göreceli bir nicelik olarak saymalı.Koca sene boyunca aynı yaşta kalamıyorum şahsen. Ruh hali gibi bir şey bu. Bence.
Bu uzun paragraftan çıkarmanız gereken sonuç: Hanımefendilere yaş sorulmaz.
Yazıya başlamadan önce, geçen seneki doğum günü yazımı okudum. İstediğim bir şey olduğunu ve ona da sahip olduğumu söylemişim, üstü kapalı bir şekilde. Çıldıracağım, hatırlamıyorum. Ne istedim de elde ettim o zamanlar acaba...