17 Kasım 2017 Cuma

Elvedalar


"Hiç düşündünüz mü? Ölen bir insanı gerçekten bir kez daha görebilir misiniz? Ölen bir okula gidebilir misiniz?Ölen bir evde uyuyabilir misiniz? O yıllar öldü. O yılları bize öldürecek biçimde yaşattılar."

Okurken içinde kendimizi bulduğumuz satırlar keşke sonsuza kadar uzasa gitse. Ne güzel yazmış Tezer Özlü... Ne güzel anlamdırmış bu satırların basılmasından tam 19 yıl sonra doğacak bir kızın aklındaki düşünceleri, hem de daha o kız bile daha anlamdıramazken...

7 Kasım 2017 Salı

İstanbul Seni Hapsetmiş

Gri taşlardan oluşan, yer yer kırılmış bir döşemeye sahip; sıra sıra, sarılı- yeşilli, sonlara doğru bordolu apartmanların arasına sıkışmış; üzerinde yazları mavinin en güzel tonunu, kışları ise sadece gri bulutları taşıyan; bir şehrin; henüz adı konulmamış sokağın başında duruyorum şimdi. Omzumun üzerinden sağ tarafımdaki binaya bakıyorum. Bu sarı binanın giriş kapısına ulaşmak için birkaç basamak çıkmak gerekiyor. Yorgunum, çıkamıyorum.
İlgimi giriş katındaki, siyah parmaklıkların arkasındaki beyaz pencere çekiyor. Orada artık tanımadığım insanlar oturuyor. Hayal meyal hatırladığım o buz gibi evin içindeki yaşantıları merak ediyorum bir süre. Acaba nereli bu yeni aile? Çocukları var mı, varsa kaç tane? Yaşadıkları yerden mutlular mı bu insanlar? Her akşam sofralarında sıcak yemekleri ve yemekleri kadar sıcak gülücükleri oluyor mu?