22 Ağustos 2022 Pazartesi

İstanbullu Amazonlar 1809

 Herkese selam!
 Bugün sizinle, dergi yazılarını severek okuduğum bir yazar olan Şebnem İşigüzel ile nasıl tanıştığımı
konuşacağız. Elbette kanlı canlı değil, gönülleri, zihinleri, insanları, çağları, umutları, hikayeleri birbirine bağlayan edebiyat kanalı ile oldu bu tanışıklık. Yüzümde bir tebessümle okuduğum ve yazıları dışında hikayesine ilk kez ortak olduğum Şebnem İşigüzel romanı "İstanbullu Amazonlar 1809" u yorumlayacağım. 
  Aslında bu romanı yaklaşık 4 ay önce okudum.  Sahip olduğu farklı konusu, içindeki insana neşe veren nükteleri, tarih romanı esintisi ve karakter derinlikleri ile 4 yıl sonra dahi unutamayacağım tatlı bir kitap. E ben böyle sevmişken, sizlere neden önermeyeyim, öyle değil mi?

 “Müneccimbaşı her bebekte haremin kapısında beklerdi. Eğer bebek erkek ise hemen yıldız haritasına bakılır, kehanette bulunulurdu. Bebeğin kız olduğu öğrenildiğinde bunu yapmak gereksiz görülürdü. Zira kızların tahta çıkma olasılığı yoktu. Ancak o gece müneccimbaşı yıldızlarına bakılacak kadar başka bir kadın sultanın dünyaya geldiğini biliyordu.”