
Ben bu hafta adeta pespembe bir rüyadan, karanlık gerçeklere dönmüşçesine uyandım. Biliyorum artık. Tanıyorum. Tanımadığımı sandıklarımı bile ezberlemişim meğer. Böylesine bir gözlemciymişim.
Böyle değişik bir haftanın sonunda, çok güzel bir film izledim. Film o kadar muazzamdı ki, her sahnede bizde uyandırmak istenen duyguları iliklerime kadar hissettim. Hemen size yazmak, sizi bu filmle tanıştırmak istedim. İşte buradayım.

Filmin adı: The Choice. Yani "Aşkın Seçimi". Adının Türkçe'ye neredeyse birebir olarak çevrilmesi bir miktar gözlerimi yaşarttı. Biz nice "Water Diviner'lar" gördük türkçeye "Son Umut" diye çevrilen, buna da şükür.
Size azıcık filmin konusunu çıtlatayım izninizle... Adından da anlayacağınız üzere film romantik bir film. Gabby (Teresa Palmer) isimli bir tıp öğrencisinin, komşusu Travis'in (Benjamin Walker) yaptığı sesten rahatsız olarak; onu uyarmaya gitmesiyle film başlıyor. Bir de köpek olayı var... Gabby'nin köpeği hamile olunca, Gabby bunu Travis'in, kısır olduğunu bilmediği köpeği yaptı sanıyor... Ay oraları çok komikti anlatıp büyüsünü kaçırmayacağım.