15 Eylül 2015 Salı

Unutsam mı Unutmasam mı?

 Yeni maceramın ilk durağından tüm okuyanlara selamlar olsun! Yaz tatilinin şu son nefeslerinde kendimi bu blog karmaşasının içinde buluverdim. İlk yazı stresi, ve "Acaba okunur mu?"sorunsalının tüm yükü sırtıma binmişken kalem oynatmak öylesine zor ki... Bakın valla heyecandan ellerim titriyor.
 Elbette siz yeni okurlarımla hemencecik kaynaşmak, sıkı fıkı olmak istiyorum. Şu yazıma satırlarca yorumlar gelsin istiyorum. Fakat, ne yazık ki bu biraz uçuk bir hayal.

Olmaz var, zamanla olur var değil mi?

 Bakın kategoriye ayırdığım iyi oldu. Zamanla olurlar ve asla ama asla olmazlar.. Zaten umut ve umutsuzluğun arasında duran ince çizgi şu ikisinin ayrımı değil mi?
 Şöyle açıklayayım size:
Bir şeyin olabilmesi için elinizden geleni ardınıza koymazsınız da olmaz yani.. Siz de tam tüm kartlarınızı oynadığınızda zamana bırakırsınız. Zamanla bu iş ya olur ya da olmaz.. İşte bahsettiğim mevzu bu..
  Astronot olma hayaliniz asla olmazlar arasında, ama başarılı bir mimar olma işi zamana bırakılacaklardan. Beyoncé olma hayaliniz de olmayacak gibi sanki, kontenjan dolmuş çünkü. Fakat zamana bırakırsanız, göstereceğiniz çabayla Türkiye'nin gururu Hadise olabilirsiniz.
  Tabi çok çok ama çok fazla çabayla imkansızı yapmayı kafanıza koyarsanız bir şey diyemem. Yapsanız bile ne yazık ki istisnalar kaideyi bozmaz.
 Bir de bu iki kategoriden hangisine ait olduğunu kestiremediğimiz olaylar var. İşte o olaylar, ah onlar en kötüsü...
 Mesela eski erkek arkadaşınızdan ayrılmak zorunda olduğunuz o anda, Türk romantik filmi sahnelerini andıran 15-20 yıl sonraki karşılaşmanızı hayal edip onu beyninizin bir köşesine BÜYÜK harflerle yazıyorsunuz. Çok seviyorsunuz değil mi? Aşıksınız çünkü.. Acaba bu eski sevgili olayı nereye varacak? İşte uyumsuzlardan bir örnek size. Hemen yakalanıp kellesi alınası bir durum değil de ne? ama benden bir tavsiye elinize bir papatya alıp şu klasik kandırmacayı "Unutsam mı
unutmasam mı?" diye değiştirin. Çünkü zamana bırakmak bile zaman alıyor.
  Kırmızı kalemle yazarak, uyumsuzlar listesine eklemekten hiç zevk almadığım bir diğer konu da para konusu.. Varsayalım ki yeni açtığım dükkanım sinek avlıyor. İşler asla açılmayabilir. Belki bu asla olmayacaklardandır. Ya da zamanla müşteri çekecek bu dükkan. Nereden biliyorsun Müneccim misin sen?
 İşte daha bu küçük yaşımda elimde kalem ben bunları düşünüyorum, bunları yazıyorum...Ben derim ki size her daim zamana bırakın. Başarıyı da, acıyı da, zorluğu da..Saniyeler içinde gidişat değişebiliyor çünkü..
 Umut asla tükenmez. Umut kadar sonsuz olmanız dileğiyle ilk yazıma noktayı koyuyorum..