5 Şubat 2020 Çarşamba

Oscars 2020 #3: Parasite

  Benden yeni bir yazı bekleyen herkese selamlar olsun. Ölüyorum. İkinci yirmilik dişi ameliyatımı oldum ve şu an yüzümün yarısı su balonu gibi şişti. Minecraft'taki kare suratlara benziyorum. Şükürler olsun ki ağrı kesici diye bir icat var ki şu anlık beni blogu güncelleyecek kadar iyi tutuyor. İşin kötüsü ki, bu en sinir bozucu kısım, çorba hariç bir şey yiyemiyorum. Uyuyamıyorum da... Zaman bir türlü geçmek bilmiyor. E ben de napayım, burada buldum kendimi. 

   Ben bu sene ödül sezonundan hiç mutlu değilim. Academy, Twitter hesabında, yanlışlıkla Oscar kazananların tahmnini bir listesini paylaşmış. Gerizekalı mıdır, nedir? Muhtemelen de kazananlar o listedekiler olacak. Of bütün heyecanı kaçtı şimdi olayın!
   Yine de adet bozulmasın üçüncü filmimiz Parasite hakkındaki düşüncelerimizi yazalım. 

   Ya, herkes o kadar beğenmiş, ayılmış bayılmış ki Parasite isimli filme, ben vallahi bu kadar abartılacak ne var anlayamadım. Dikkatli dikkatli izledim, yooook; bulamadım. Ortalama bir film işte yahu!   Ünlüler çarşaf çarşaf izlerken storyler attı, sevdiğim film hesapları defalarca paylaştı, methiyeler düzüldü Parasite'e... Şimdi ben hepsine karşı çıkacağım.
  Yanlış anlaşılmak istemiyorum ama. Filmi beğendim. Beğenmedim değil. Lakin abartıldı.
   Mesela bu sene, adaylığı olan veya olmayan bir sürü güzel film izledik. (Uncut Gems, Ford v Ferrari, 1917 vs) bu aşırı kaliteli yapımlar bile bu kadar övülmedi. (Özellikle Uncut Gems'in hakkının yenildiğini düşünüyorum, vakti olan izlesin, aşırı iyi film) Parasite'i bu kadar öne çıkaran şey ne acaba? Bilen varsa bana bir deyiversin.

  Neyse biraz filmi inceleyelim. Zenginlerin çok salak, fakirlerin ise süper zeka olduğu bir evren var herhalde, film orada geçiyor. Bizimkiler türlü oyunlarla, gerrçek kimliklerini ve tabii kan bağlarını saklayarak bu zengin ailenin evine sızıyorlar. (Şoför, öğretmen, hizmetçi olarak). Buraya kadar eğlenceli bir film izliyorsunuz aslında.  Sonra bir gün evin ailesi kampa gitme kararı alıyor. Bizim fakir aile ise bunu fırsat bilip evde kendilerini eğlendirmeye başlıyorlar. Sonrasında gece vakti kapı çalıyor ve olanlar oluyor. İzlediğiniz şey gerilim ve suç filmine evriliyor.
  Parasite'i izlerken iki kadın karakteri çok sevdim. Biri zengin ailenin annesi, öteki de fakir ailenin kızı. Dediğim gibi zenginler çok salak, fakirler de fazla zeki bu filmde. İki zıt karakteri canlandırmışar dolayısıyla. Sonunda da (burası spoi) birinin yaşaması ve birinin ölmesi ile bu tezimi desteklemiş oluyorum. Annenin saflığı, her şeyin en iyisi olsun isterken bazı şeylere çabuk kanmasını; fakir evin evin kızının cingözlüğünü, sigaralarını, bazı zamanlardaki boş vermişiliğini.. siz de izlerken seveceksiniz. Eminim.

  Aslında daha uzun yazmak istiyorum fakat inanın şu an mecalim yok. Bong Joon-Ho, güzel bir film yapmış. Lakin mükemmel diyemeyeceğim çünkü bazı şeyler çok anlamsız geldi. Spoiler vermek istemediğim için susacağım, söylemeyeceğim. 
  Bence 1917 her açıdan daha güzel bir filmdi. Joker'i filan unutun, bu ödül sezonunda favori filmim 1917. Zaten bana Heath Ledger gibi bir Joker bir daha gelmez gibi geldiğinden biraz soğuk yaklaşıyorum Joker filmine... Yine de bir sonraki "Oscars"  yazımız Joker'e ait.
  Son iki "Oscars" yazısı kaldığından eğer kendimi toparlayabilirsem iki filmi arka arkaya yayınlarım. Siz de okuyuverirsiniz. Fragmanı da bırakıp uyumaya gidiyorum, bye :)


Fragman:



  
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder