Aslında yukarıda
yazdığım tek paragraf bile filmi anlatmaya yetiyor lakin ben yine de konuyu
anlatayım. Kızı tecavüz edildikten sonra yakılarak öldürülen Mildred Hayes,
kızının katilinin bulunmasında polislerin gerekli özeni göstermemesinden dolayı
üç adet bilboard kiralayıp bu durumu eleştiriyor. Bilboardlarda şunlar yazıyor:
”Raped while dying.” , “And Still No Arrests?” , “How Come Chief Willoughby?”
Sorun şu ki; bilboardlarda bu katili bulmaya önem vermeme durumunun faturası kanser hastası olan şerife kesilince, yaşadıkları kasabada herkes ikiye ayrılıyor. Bir kısım o bilboardların kaldırılmasını isterken, geri kalanlar da Mildred’e destek çıkıyorlar.
Sorun şu ki; bilboardlarda bu katili bulmaya önem vermeme durumunun faturası kanser hastası olan şerife kesilince, yaşadıkları kasabada herkes ikiye ayrılıyor. Bir kısım o bilboardların kaldırılmasını isterken, geri kalanlar da Mildred’e destek çıkıyorlar.
Tek tek oyunculardan
ve karakterlerden bahsetmek istemiyorum. Woody Harrelson’u, şu ana kadar hiçbir
filmde kötü bir oyunculukla izlemedim, burada da Şerif Bill Willoughby rolüyle
harikaydı. Zaten baş rol oyuncumuz Frances McDomand (Mildred Hayes) umarım
Oscar’ı evine götürecek bu sene. Ayrıca kendisi İngilizce bu kadar seri küfür edebilme konusunda idolüm, bir gün ben de kendisi gibi "fuckhead" demek istiyorum. (Filmin küfürlü sahnelerine baya güldüm.)
Öte yandan Game of Thrones'un Tyrion Lannister'ı, Peter Dinklage Bey'in de küçük bir rolü var. Belirtmeden geçmemeyim.
Öte yandan Game of Thrones'un Tyrion Lannister'ı, Peter Dinklage Bey'in de küçük bir rolü var. Belirtmeden geçmemeyim.
Bahsetmek istediğim oyuncu Sam Rockwell. Allah diyorum nasıl oynamış???? Komik, pasif agresif, ana kuzusu,
ırkçı lakin özünde iyi bir olan polis Jason Dixon karakteri bu sene adaylığı
olan
filmlerde en sevdiğim karakter oldu. Filmin başından sonuna kadar karakterin
geçirdiği o evrime diyecek söz bulamıyorum. O kadar güzel senaryoya işlenmiş ki…
Oyuncu da resmen Oscarlık performans sergilemiş. Çok çok çok iyiydi kanımca.
T.B.O.E.M. (uzun uzun isim yazamadım, pardon…)
güldürürken hüngür hüngür ağlatan bir film. Böyle filmleri ayrı bir seviyorum.
Mildred ve Dixon’ın ilişkisi mesela. Başlarda güldürürken ortalarda ağlatıp
sonra kızdırıyor. En sonda da yüzünüze bir tebessüm oluşuyor.

Filmin sonunda da
vallahi çok şaşırdım. -AĞIR
SPOİLER- Nasıl Dixon’un barda bulduğu ve Mildred’ı
tehdite gelen o adam kızın katili çıkmaz? NASIL? Adam resmen kızı nasıl
öldürdüğünü filan anlatıyordu iğrenç bir şekilde. Aklım ermedi bu kısma. Bence
ufak da olsa izleyiciyi şaşırtmak için saçmalamışlar.
Kadına şiddet,
cinayet, tecavüz gibi en tiksinç suçların bu kadar arttığı dönemde çok yönlü ve
her
Konusu itibariyle de tüm ödülleri
hak ediyor. Belki aynı çizgide karşılaştırmak yanlış olacak, yine de bir çift laf etmeden geçemeyeceğim. The Shape of
Water sinematik olarak çok daha güzeldi belki ama (mekanlar, kostümler makyaj
vs.) T.B.O.E.M. bin kat daha değerliydi. Ses çıkarmanın önemli olduğunu, biz
kadınların susmamasının gerektiğini biraz abartılı da olsa ( Mildred'ın dişçinin parmağını delmesi, çocuklara tekme atması gibi sahneler abartıydı.) çok güzel işlemişti. şeyi eleştiren bir film. Bu sene de ödül sezonunda en çok destek verdiğim film.
Zaten birçok şekilde de ilham oldu. Hollywood’daki taciz
skandallarını kınamak adına, Londra’da çıkan ve 71 kişinin hayatını kaybettiği
bir yangının sorumlusunu bulmak adına insanlar üçerli

Böyle işte. Film şimdiden 4 adet Golden Globe, 5 adet Bafta
ve türlü türlü ödülü aldı. Yarın da Academy Award seremonisinde kendisine bol
şans diliyorum.
Fragman:
Bu seneki Oscars serisini bu yazıyla noktalıyorum. Bakalım
yarın kimler ödül alacak, kimler ödül alırken ne çılgınlık yapacak, kimler ne
giyecek, hangi çiftleri kırmızı halıda görünce fesatlanacağız, hangi röportajı
izlerken güleceğiz … Ben böyle büyük şatafatlı gecelerin büyük hayranı
olduğumdan dört gözle yarını bekleyeceğim. Siz de beklerken filmler hakkında
görüşlerimi öğrenmek isterseniz, aşağıya yorumladığım filmlerin listesini
bırakıyorum. Okumak istediğinizin üzerine tıklayarak düşüncelerime ulaşabilirsiniz.
- Lady Bird
- Dunkirk
- Blade Runner 2049
- Shape of Water
- Three Bilboards Outside Ebbing,Missouri
Gelecekte bir gün Oscar Ödül Törenine katılabilmek dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder